Iatrogenic Coronary Artery Dissection: Early or Late Intervention?
PDF
Cite
Share
Request
Letter to the Editor
VOLUME: 10 ISSUE: 2
P: 225 - 227
June 2022

Iatrogenic Coronary Artery Dissection: Early or Late Intervention?

Namik Kemal Med J 2022;10(2):225-227
1. Trakya University Faculty of Medicine, Department of Cardiology, Edirne, Turkey
2. Trakya University Faculty of Medicine, Department of Radiology, Edirne, Turkey
No information available.
No information available
Received Date: 10.09.2021
Accepted Date: 30.09.2021
Publish Date: 22.06.2022
PDF
Cite
Share
Request

Dear Editor,

In clinical practice, coronary artery dissections mostly arise spontaneously or as iatrogenic complications [due to percutaneous coronary interventions (PCIs), etc.] and appear to be associated with significant morbidity and mortality1-5. Importantly, the guidance of intravascular imaging tools [intravascular ultrasound (IVUS), etc.] has been strongly recommended for the invasive management of coronary artery dissections4. Unfortunately, these imaging modalities may not always be readily available in all cardiovascular clinics potentially leading to a significant therapeutic challenge particularly in cases requiring urgent management. On the other hand, conservative management of these dissections (followed by a deferred PCI, where necessary) might also be considered as an efficient alternative in the absence of high-risk clinical characteristics (including malignant arrhythmias, hemodynamic compromise and intractable angina pectoris)1. Herein, we report conservative management of an iatrogenic coronary artery dissection (due to a PCI) in a 47-year-old male patient. Written informed consent for publication was obtained from the patient.

A 47-year-old male was referred to our clinics for a failed PCI of the right coronary artery (RCA) after his admission with a non-ST segment elevation myocardial infarction presentation in another center. Coronary angiographic (CAG) records demonstrated an iatrogenic dissection of the RCA (Figure 1A). The patient admitted to the coronary intensive care unit had a blood pressure value of 130/80 mmHg along with a pulse rate of 96/min. Electrocardiogram exhibited a normal sinus rhythm with inferior q waves and T wave inversion. A repeat CAG revealed a long spiral dissection starting from the ostium and extending to the mid-distal segments of the RCA, and to a minor extent, to proximal aorta (Figure 1B). Owing to the stable clinical status of the patient and apparently challenging features for further interventional modalities, the patient was managed with a conservative strategy alone (receiving necessary medications including acetyl salicylic acid, clopidogrel, metoprolol, ramipril, benidipine, trimetazidine, isosorbide mono nitrate). During the hospital stay, there was no further progression of the proximal aortic dissection as demonstrated on computed tomography (Figure 2A, 2B). CAG at 3 months demonstrated complete recovery of the RCA and aortic dissections along with a critical stenosis in the distal RCA (Figure 3A) that was subsequently managed with a drug-eluting stent (2.5x16 mm) (Figure 3B).

The CAG characteristics of iatrogenic coronary artery dissections might help predict clinical outcomes and hence, potentially allow the implementation of the most efficient management strategy5. In this regard, harnessing the National Heart Lung and Blood Institute classification may be quite practical5. Notably, double-wire technique may also be tried in certain cases with high-risk features particularly in the absence of intravascular imaging guidance with IVUS, etc.6.

In conclusion, the present case clearly demonstrates the feasibility of conservative management of iatrogenic coronary artery dissections (followed by a deferred PCI, where necessary) in the absence of high-risk clinical features. In this context, conservative strategy might possibly prevent further complications and unnecessary stent implantations potentially associated with adverse outcomes in the short and long-terms.

Ethics

Informed Consent: Consent form was filled out by a participant.
Peer-review: Externally peer-reviewed.

Authorship Contributions

Surgical and Medical Practices: G.T., Concept: G.T., K.Y., Design: G.T., F.E.U., K.Y., Data Collection or Processing: G.T., F.E.U., Analysis or Interpretation: G.T., F.E.U., K.Y., Literature Search: G.T., F.E.U., Writing: G.T., K.Y.
Conflict of Interest: No conflict of interest was declared by the authors.
Financial Disclosure: The authors declared that this study received no financial support.
Sayın Editör,
Klinik uygulamada, koroner arter diseksiyonları çoğunlukla spontan veya iyatrojenik komplikasyonlar [perkütan koroner girişimlere bağlı olarak (PCI’lar)] olarak ortaya çıkmakta ve önemli morbidite ve mortalite ile ilişkili görünmektedir1-5. Önemli olarak, koroner arter diseksiyonlarının invaziv yönetimi için intravasküler görüntüleme araçlarının [intravasküler ultrason (IVUS) vb.] rehberliği şiddetle tavsiye edilmiştir4. Ne yazık ki, bu görüntüleme modaliteleri tüm kardiyovasküler kliniklerde her zaman kolayca mevcut olmayabilir ve bu da özellikle acil tedavi gerektiren olgularda, potansiyel olarak önemli bir terapötik zorluğa yol açabilir. Diğer yandan, bu diseksiyonların konservatif yönetimi (gerektiğinde ertelenmiş bir PCI ile takip edilir), yüksek riskli klinik özelliklerin (malign aritmiler, hemodinamik bozulma ve inatçı angina pektoris dahil) yokluğunda da etkili bir alternatif olarak düşünülebilir1. Burada, 47 yaşında bir erkek hastada iyatrojenik koroner arter diseksiyonunun (PCI’ya bağlı) konservatif tedavisini sunuyoruz. Hastadan yayın için yazılı bilgilendirilmiş onam alındı.
Kırk yedi yaşında erkek hasta, başka bir merkeze ST yükselmesiz miyokard enfarktüsü ile başvurduktan sonra, başarısız sağ koroner arter (RCA) PCI’sı nedeniyle kliniğimize sevk edildi. Koroner anjiyografi (CAG) kayıtları, RCA’nın iyatrojenik bir diseksiyonunu gösterdi (Şekil 1A). Koroner yoğun bakım ünitesine yatırılan hastanın tansiyon (KB) değeri 130/80 mmHg ve nabız hızı 96/dk idi. Elektrokardiyogram, inferior q dalgaları ve T dalgası inversiyonu ile normal sinüs ritmi sergiledi. Tekrarlanan bir CAG ile, ostiumdan başlayan ve RCA’nın orta-distal bölümlerine ve küçük bir ölçüde proksimal aorta kadar uzanan uzun bir spiral diseksiyon ortaya çıkarıldı (Şekil 1B). Hastanın stabil klinik durumu ve daha ileri girişimsel modaliteler için zorlayıcı özellikleri nedeniyle, hasta tek başına konservatif bir strateji ile yönetildi (asetil salisilik asit, klopidogrel, metoprolol, ramipril, benidipin, trimetazidin, izosorbid mono nitrat içeren gerekli ilaçların verilmesi). Hastanede kaldığı süre boyunca bilgisayarlı tomografide gösterildiği gibi proksimal aort diseksiyonunda daha fazla ilerleme olmadı (Şekil 2A ve 2B). Üçüncü ayda yapılan CAG, daha sonra ilaç salınımlı bir stent (2,5x16 mm) ile tedavi edilen distal RCA’da kritik bir darlık ile beraber RCA’nın ve aort diseksiyonlarının tamamen iyileştiğini (Şekil 3A) gösterdi (Şekil 3B).
İyatrojenik koroner arter diseksiyonlarının CAG özellikleri, klinik sonuçların tahmin edilmesine yardımcı olabilir ve bu şekilde potansiyel olarak en verimli yönetim stratejisinin uygulanmasına izin verebilir5. Bu bağlamda, National Heart Lung and Blood Institute sınıflandırmasından yararlanmak oldukça pratik olabilir5. Özellikle IVUS vb. ile intravasküler görüntüleme rehberliğinin olmadığı durumlarda yüksek risk özellikli bazı olgularda çift telli teknik de denenebilir6.
Sonuç olarak, mevcut olgu, yüksek riskli klinik özelliklerin yokluğunda iyatrojenik koroner arter diseksiyonlarının konservatif tedavisinin (gerektiğinde ardından ertelenmiş bir PCI ile) uygulanabilirliğini açıkça göstermektedir. Bu şekilde konservatif strateji, kısa ve uzun vadede potansiyel olarak olumsuz sonuçlarla ilişkili daha fazla komplikasyonu ve gereksiz stent implantasyonunu önleyebilir.

Etik

Hasta Onayı: Hastadan yayın için yazılı bilgilendirilmiş onam alındı.
Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir. 

Yazarlık Katkıları

Cerrahi ve Medikal Uygulama: G.T., Konsept: G.T., K.Y., Dizayn: G.T., F.E.U., K.Y., Veri Toplama veya İşleme: G.T., F.E.U., Analiz veya Yorumlama: G.T., F.E.U., K.Y., Literatür Arama: G.T., F.E.U., Yazan: G.T., K.Y.
Çıkar Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemiştir.
Finansal Destek: Çalışmamız için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.

References

1
Yalta K, Taylan G, Yalta T, Yetkın E. Spontaneous coronary artery dissection: practical considerations in management. Kardiol Pol. 2021;79:1052-13.
2
Mahmoud AN, Taduru SS, Mentias A, Mahtta D, Barakat AF, Saad M, et al. Trends of Incidence, Clinical Presentation, and In-Hospital Mortality Among Women With Acute Myocardial Infarction With or Without Spontaneous Coronary Artery Dissection: A Population-Based Analysis. JACC Cardiovasc Interv. 2018;11:80-90.
3
Prakash R, Starovoytov A, Heydari M, Mancini GB, Saw J. Catheter-Induced Iatrogenic Coronary Artery Dissection in Patients With Spontaneous Coronary Artery Dissection. JACC Cardiovasc Interv 2016;9:1851-3.
4
Uribe CE, Ramirez-Barrera JD, Rubio C, Gallegos C, Ocampo LA, Saldarriaga C, et al. Spontaneous coronary artery dissection: Case series from two institutions with literature review. Anatol J Cardiol. 2015;15:409-15.
5
Huber MS, Mooney JF, Madison J, Mooney MR. Use of a morphologic classification to predict clinical outcome after dissection from coronary angioplasty. Am J Cardiol. 1991;68:467-71.
6
Chai HT, Yang CH, Wu CJ, Hang CL, Hsieh YK, Fang CY, et al. Utilization of a double-wire technique to treat long extended spiral dissection of the right coronary artery. Evaluation of incidence and mechanisms. Int Heart J. 2005;46:35-44.