Bir Huzurevinde Yaşayan Yaşlıların Konstipasyon Durumları ve Etkileyen Faktörler
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma Makalesi
P: 9-16
Nisan 2016

Bir Huzurevinde Yaşayan Yaşlıların Konstipasyon Durumları ve Etkileyen Faktörler

Namik Kemal Med J 2016;4(1):9-16
1. Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Tekirdağ, Türkiye
2. Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tekirdağ, Türkiye
3. Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Tekirdağ, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 05.02.2016
Kabul Tarihi: 17.03.2016
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç

Bu çalışma huzurevinde yaşayan yaşlıların konstipasyon durumlarının tanılanması ve konstipasyonu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla planlandı.

Materyal ve Metot

Tanımlayıcı tipteki çalışma 1-15 Temmuz 2015 tarihleri arasında Tekirdağ ili Süleymanpaşa ilçesindeki bir huzurevinde yaşayan ve çalışmayı kabul eden 56 birey ile yürütüldü. Veriler Kişisel Bilgi Formu, Konstipasyon Ciddiyet Ölçeği, Mini Nutrisyon Testi ve Modifiye Barthel Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeği kullanılarak toplandı. Veriler tanımlayıcı (ortalama, standart sapma, yüzdelik hesapları) ve karşılaştırmalı (Mann Whitney U testi) istatistiksel araştırma yöntemleri kullanılarak analiz edildi.

Bulgular

Katılımcıların yaş ortalaması 79.32±8.62 yıl ve %66.1’i erkek idi. %44.6’sı günde 4 bardaktan az sıvı tükettiğini, %55.4’ü konstipasyon sorunu yaşamadığını ve %75’i ise konstipasyon için ilaç kullanmadığını ifade etti. Yaşlıların %57,1’i günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız iken %35.7’sinin malnutrisyon riskinin olduğu belirlendi. Klozet/sürgü kullanan yaşlıların alaturka tuvalet kullanan yaşlılara göre konstipasyonu daha ciddi deneyimlediği saptandı. Konstipasyon sorunu yaşama, konstipasyon için ilaç kullanma, günlük yaşam aktivitelerinde bağımlı olma ve malnutrisyonun konstipasyon ciddiyetini olumsuz olarak etkilediği belirlendi.

Sonuç

Çalışmaya katılan yaşlıların, konstipasyon sorunu deneyimledikleri saptandı. Bu nedenle yaşlılarda konstipasyonun erken dönemde tanılanması, uygun barsak yönetimi programlarının oluşturulması ve düzenli beslenmenin sağlanması önerilmektedir.