Böbrek Tümörlerinde Cerrahi Yaklaşım ve Tedavi Sonuçlarımız
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma Makalesi
P: 21-27
Nisan 2018

Böbrek Tümörlerinde Cerrahi Yaklaşım ve Tedavi Sonuçlarımız

Namik Kemal Med J 2018;6(1):21-27
1. Namık Kemal Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 28.03.2018
Kabul Tarihi: 27.04.2018
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Günümüzde böbrek tümörü tedavisinde cerrahi altın standart tedavi seçeneğidir. Böbrek tümörü cerrahisi, açık radikal nefrektomi, açık parsiyel nefrektomi, laparoskopik radikal nefrektomi veya laparoskopik parsiyel nefrektomi şeklinde yapılabilmektedir. Her tekniğin kendi içinde avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Çalışmamızda, kliniğimizde uygulanan böbrek tümörü cerrahi teknikleri ve hastalardan elde edilen onkolojik verilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Materyal ve Metot:

Çalışmaya Temmuz 2011-Ocak 2018 tarihleri arasında radyolojik olarak renal kitle tespit edilip böbrek tümörü ön tanısıyla cerrahi uyguladığımız toplam 92 hasta dahil edildi. Bu hastaların verileri klinik, patolojik ve onkolojik sonuçlar açısından retrospektif olarak incelendi. Elde edilen veriler kullanılan cerrahi tekniğe göre değerlendirildi.

Sonuç:

Böbrek tümörlerinde cerrahi operasyonlar onkolojik açıdan en önemli tedavi seçeneği olma özelliğini korumaktadır. Parsiyel ve laparoskopik radikal nefrektomi, seçilmiş hasta gruplarında açık radikal nefrektomi ile benzer onkolojik sonuçlara sahiptir. Kliniğimizde uygulanan böbrek tümörü cerrahileri literatür ile benzer özellik taşımaktadır.

Bulgular:

Renal kitlesi olan 39 hastaya açık parsiyel nefrektomi, 38 hastaya açık radikal nefrektomi, 14 hastaya laparaskopik radikal nefrektomi ve 1 hastaya laparoskopik parsiyel nefrektomi operasyonu uygulandı. Patolojik incelemelerde en sık izlenen tümör tipinin renal hücreli karsiom berrak hücreli tip (n:56), en sık izlenen T evresinin T1b (n:39) ve en sık izlenen tümör derecesinin Fuhrmangrade 2 (n:34) olduğu görüldü. Açık parsiyel nefrektomi uygulanan hastaların ortalama tümör kitle boyutu 3,3±1,8cm olup radikal cerrahi yaklaşımlara göre anlamlı derecede daha küçük boyutta olduğu görüldü(p<0,05). Laparoskopik cerrahi yaklaşımlarda peroperatif kanama miktarı ve postoperatif yatış süresi açık cerrahi yaklaşımlara göre daha düşük bulundu (p<0,05). Hastaların takiplerinde sadece 3 hastada tümör nüksü izlenmiş olup açık, parsiyel ve laparoskopik yaklaşımlar arasında anlamlı fark tespit edilmedi. (p>0,05).