ÖZET
Damar endotelyumundan salgılanan lokal hormonal faktörler (otokoidler, parakrin ajanlar) damar tonusunun düzenlenmesini sağlarlar. Bu faktörlerden nitrik oksit (NO), prostaglandin-I2 (PGI2) gibi bir kısmı damar gevşetici (vazodilatatör) olarak düzenleme yapar, endotelin (ET)–1, anjiotensin-II gibi diğer bir kısmı da damar büzücü (vazokonstriktör) olarak işlev görür. Yanagisawa ve ark. tarafından 1988 yılında tanımlanan, damar endotelyumundan sentezlenen ET–1; NO’nun aksine, uzun etki süresi ve yavaş salınımı ile, bilinen en güçlü vazokonstriktör ajanlardan biridir. Damar endotelyumundan kaynaklanan ET insan vücudunda hemen her yerde bulunur, promitojen olarak etki eder ve embriyonik gelişimde önemli bir rol oynar. ET için üç ayrı peptidi kodlayan ve ET–1, ET–2, ET–3 olarak adlandırılan üç farklı genin varlığı saptanmıştır. Ancak kanda en yüksek konsantrasyonda bulunan ve insan endotelyumu tarafından başlıca sentezlenen izopeptid ET-1’dir. Her üç ET isoformu, aralarında disülfit bağının yer aldığı (Cys1-Cys15; Cys3-Cys11) dört sistein rezidüsü içerir. Yirmi bir amino asit rezidüsüne sahip ET-1, biyolojik etkilerini G proteinine bağlı zarı 7 defa geçen ETA ve ETB reseptörleri aracılığıyla gerçekleştirir. ET reseptör antagonistleri konjestif kalp yetmezliği, pulmoner hipertansiyon, arteryel hipertansiyon, prostat hipertrofisi, prostat kanserleri, preeklamsi, ateroskleroz ve böbrek yetmezliği gibi ciddi hastalıklar için yeni bir tedavi edici saha sunmaktadır.