ÖZ
Amaç
Dünya tarihinde pandemiler, kişileri yalnızca fiziksel sağlıkları yönünden tehlikeye atmakla kalmayıp aynı zamanda ruhsal sağlıklarınıda ciddi düzeyde etkilemişdir. COVID-19 pandemisinde virüsün yayılımını önlemek amacıyla Yükseköğretim Kurulu, okulların bir süreliğine kapatılarak eğitim-öğretimin uzaktan eğitimle yapılması yönünde karar almıştır. Dolayısıyla salgının kişilerde yarattığı endişe ve belirsizlik, ayrıca okulların kapanması öğrencilerin akademik geleceklerinde endişe ve kaygıya neden olmuştur. Çalışmamızın amacı; COVID-19 pandemisinin tıp fakültesi öğrenci eğitimi üzerine etkisi, öğrencilerin uzaktan eğitim uygulamalarından memnuniyet durumlarının değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem
Çalışmamız kesitsel tanımlayıcı tipte olup, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi 4, 5 ve 6. sınıfta eğitim alan 321 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Verilerin toplanmasında öğrencilerin sosyodemografik özelliklerini ve uzaktan eğitime bakış açısı içeren bir anket uygulanmıştır. Veriler, istatistiksel analizlerle değerlendirilmiştir.
Bulgular
Katılımcı öğrencilerin 85’i 4. sınıf, 157’si 5. sınıf ve 79’u 6. sınıf tıp öğrencileriydi. Öğrencilerin “İkinci bir tercih şansı olsa tıp fakültesini seçer miydiniz?” sorusuna; 119’u tekrar tıp fakültesini seçeceğini, 102’si seçmeyeceğini, 100’ü ise kararsız olduğunu belirtmişlerdir. “Bugünden itibaren tercih ettiğiniz eğitim sistemi seçeneği nedir?” sorusuna öğrencilerin 17’si sadece çevrimiçi eğitim sistemini, 127’si sadece yüz yüze eğitim sistemini, 177’si ise çevrimiçi ve yüz yüze eğitimin beraber olduğu sistemi tercih ettiğini belirtmişlerdir.
Sonuç
Öğrencilerin ankete vermiş oldukları cevaplar açısından, uzaktan eğitime bakış düzeylerinin kararsız olduğu görülmüştür ve uzaktan eğitim memnuniyetini pek çok faktörün etkilendiği saptanmıştır. Sonuç olarak tıp fakültesi öğrencilerinde pandemi döneminde endişe artmış olup uzaktan eğitim sisteminden daha az memnun kalmışlardır.
GİRİŞ
Tıp eğitiminin amacı, tüm toplumun sağlıklı olma halini idame ettirmek amacıyla hekim yetiştirmektir1, 2. Eğitim devamlı gelişen ve değişen aktif bir süreçtir. İnsanı etkileyen her türlü olay dolayısıyla eğitimi de etkilemektedir3. Ülkemizde, tıp eğitiminde yüz yüze eğitim sistemi ön planda olup temel standartların oluşturulması için fakülteler tarafından “Ulusal Çekirdek Eğitim Programı” rehber alınmaktadır4.
Tıp eğitimde yararlanılabilecek araçlardan biri de uzaktan eğitimdir. Amerika Birleşik Devletleri Uzaktan Eğitim Derneği uzaktan eğitim tanımını; eğitimin video, grafik, uydu, bilgisayar, çoklu ortam teknolojisi gibi elektronik araçlar üzerinden uzaktaki kişilere ulaştırılması olarak yapmıştır5.
Uzaktan eğitimde amaç; eğitimin aksamasına neden olabilecek zaman ve coğrafi kısıtlamaları ortadan kaldırarak, gelişen teknolojiye ayak uyduran, zaman ve mekândan bağımsız olarak eğitime katkı sağlayan sistemlerle bireylere eğitim-öğretim fırsatı sunmaktır6. Uzaktan eğitim temelini oluşturan süreç, yazılı kaynakların basılı hale getirilerek çoğaltılması ve bu sayede dağıtıma uygun ve kolay erişilebilir olmasıyla başlamıştır. Ardından bilgisayar destekli sistemlerin entegrasyonu, çoklu ortam araç ve tekniklerinin kullanılması, içeriklere internet aracılığıyla hızlı ve uygun maliyetle ulaşılması sağlanarak günümüzdeki şeklini almıştır. Artık uzaktan eğitim yeri geldiğinde örgün eğitime destek, yeri geldiğindeyse başlı başına bir eğitim tekniği olarak kabul görmektedir7.
Uzaktan eğitim, eğitimin sürdürülebilirliğini ve yaşam boyu öğrenmeyi sağlama, öğrenci ve eğitmenin farklı mekanlarda olmasıyla eğitim maliyetlerini düşürme gibi birçok yararı olmasına rağmen metot ve zamanlama açısından bazı sınırlamalar içermektedir8. Yüz yüze eğitimle karşılaştırıldığında iletişim ve etkileşimin daha az olduğu uzaktan eğitimde sınırlılıkların en aza çekilmesi ve eğitim sürecinin başarılı sonuçlanması için öğrenci ve öğretmenlerin işbirliği içinde öğrenme süreçlerinin çok iyi planlanarak uygulaması ve değerlendirmesi gerekmektedir8. Öğrencileri internet ortamına taşımak, eğitim sistemindeki derin eşitsizlikleride (cihaz sahipliği olmaması, güvenli internet bağlantısı yokluğu, ebeveynlerin gücü ve farkındalığı vb.) beraberinde gün yüzüne çıkarır. Ayrıca altyapı eksikliği (yazılım, donanım vb.), ekonomik etkenler, teknik eleman eksikliği, toplumun ve özellikle öğrencilerin yeterince bilinçlendirilmemesi, bilgi teknolojilerinden faydalanma konusunda bölgesel farklılıklar gibi pek çok faktör de e-öğrenmenin ve dolayısıyla uzaktan eğitimin önünde engel teşkil etmektedir9. İlaveten eğitim ortamında aile desteğine ihtiyaç duyan öğrenciler için, ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi öğrenmeye geçişine yardımcı olmaya yetecek dijital okuryazarlık düzeyine sahip olmamaları ya da evde eğitime ayıracak yeterli vakitlerinin bulunmamasınında eşitsizliklere sebep olduğu belirtilmektedir10.
COVID-19 virüsü kıtalar arası yayılımıyla pandemi halini almış ve tüm dünyayı politik, sosyal, ekonomik yönden yıkıma maruz bırakmıştır. Virüsün hızlı yayılımını kırmak için birçok ülkede sokağa çıkma yasakları, karantinalar, kişilerin self-izolasyonu ve sosyal mesafenin korunması gibi tedbirleri ve temas ihtimalinin yüksek olduğu mekanların, okullar ve üniversitelerin kapatılması gündeme gelmiştir11. Eğitim şüphesiz pandemiden en çok etkilenen bileşenlerden biri olup, pandemiyle tüm dünyanın eğitime bakış açısı ve uygulama şekli değişmiştir12, 13.
Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görülmesinin ardından okullar 16 Mart 2020 tarihinden 31 Mayıs 2020 tarihine kadar tatil edilmiş, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri için açık ve uzaktan çevrimiçi (online) eğitime geçilmiştir12. Ayrıca tüm yükseköğretim kurumlarında da Mart 2020’de eğitime ara verilmiş, YÖK Dersleri Platformu (Yükseköğretim Kurumları Dersleri) tüm öğrencilerin erişimine açılarak 23 Mart 2020 tarihi itibariyle 2019-2020 öğretim yılı bahar döneminin tamamen açık ve uzaktan eğitim ile sürdürülmesi kararlaştırılmıştır13.
COVID-19 virüsünün gençleri ve çocukları sağlık açısından daha az etkilediği düşünülse de eğitimlerindeki bu duraksama nedeniyle, bu yaş grupları salgından en çok etkilenen kesimlerden biri olmuşlardır. Bu kriz zamanlarında eğitim almak durumunda olan öğrencileri salgının getirdiği stresle beraber değişime uğrayan eğitim süreci de zorlamaktadır14.
COVID-19 pandemisi, yenilikçi bir eğitim ortamı yaratmak amacıyla eğitimin geleceğine yönelik küresel olarak farklı tarzda düşünme şekilleri geliştirmek ve daha modern ve güncel çözümler üretmenin gerekliliğini gözler önüne sermiştir15. Bu farkındalıktan yola çıkarak çalışmamızda, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf, 5. sınıf ve 6. sınıf öğrencilerinin eğitimine COVID-19 pandemisi ve uzaktan eğitimin etkisini, ayrıca sürecin öğrenciler üzerindeki etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
Çalışmamız kesitsel tanımlayıcı tipte olup 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi (TF) 4, 5 ve 6. sınıfta okuyan toplam 410 öğrenci (4. sınıf 175 kişi, 5. sınıf 117 kişi, 6. sınıf 118 kişi) üzerinde yapılmıştır. Çalışmaya Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’nun onayı alınarak başlandı (karar no: 2021.263.11.07, tarih: 30.11.2021). Çalışmaya bilgilendirilmiş gönüllü onayları alınan 321 gönüllü öğrenci katıldı. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından hazırlanan, sosyodemografik özellikler (53 soru) ve Uzaktan Eğitime Bakış Açısı (UEBA) (26 soru) anketi yüz yüze görüşme yöntemiyle uygulandı. Toplam 26 maddeden oluşan ve 5’li Likert olarak hazırlanan ankette bulunan olumlu maddeler “kesinlikle katılıyorum” seçeneğinden “kesinlikle katılmıyorum” seçeneğine doğru 5, 4, 3, 2, 1 şeklinde puanlanırken, olumsuz maddelerde bunun tam tersi bir yol izlenerek “kesinlikle katılıyorum” seçeneğinden “kesinlikle katılmıyorum” seçeneğine doğru 1, 2, 3, 4, 5 şeklinde puanlanmıştır. Özelliklerin ölçülmesinde kullanılan anketin güvenirliğinin belirlenmesinde “Cronbach alfa güvenirlik katsayısı” kullanıldı.
İstatistiksel Analiz
İstatistiksel analiz için SPSS 23.0 for Windows programı kullanıldı. Sürekli değişkenlerin normallik varsayımları Kolmogorov-Smirnov testi, varyans homojenlikleri ise Levene’s testi ile incelenmiştir. Sürekli değişkenlerin tanımlayıcı istatistiklerinde ortalama ve standart sapma, kategorik değişkenlerin tanımlanmasında ise frekans (n) ve yüzde (%) değerleri verilmiştir. İki bağımsız grup değişkenlerin karşılaştırmasında normal dağılım gösteriyorsa bağımsız örneklem t-testi, göstermiyorsa Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Veriler normal dağılmadığı bağımsız üç grup karşılaştırmalarında için Kruskal-Wallis-H testi, normal dağılım gösterdiğinde Anova kullanılmıştır. Alt grup karşılaştırmalarında ise Tukey ya da Tamhane T2, post-hoc analizlerinden yararlanılmıştır. Sürekli değişkenlerin korelasyon analizi için Sperman’s Rho korelasyon testi kullanılmıştır. Bütün analizlerde anlamlılık düzeyi olarak p<0,05 değeri kabul edilmiştir.
BULGULAR
Çalışmaya 321 TF öğrencisi katıldı. Tüm katılımcıların %46,4 (n=149) erkek, %53,6 (n=172) kadındı. Katılımcı öğrencilerin %26,5 (n=85) 4. sınıf, %48,9 (n=157) 5. sınıf ve %24,6 (n=79) 6. sınıf tıp öğrencileriydi (Tablo 1).
Öğrencilerin tercihleri incelendiğinde, TF 283 kişi üniversite sınavında 1. tercihine yazmıştı. Öğrencilere yöneltilen “ikinci bir tercih şansı olsa TF seçer miydiniz” sorusuna verilen cevaplara baktığımızda %37,1 (n=119) tekrar TF seçeceğini, %31,8 (n=102) TF seçmeyeceğini, %31,2 (n=100) ise kararsız olduğunu belirtti.
Pandemi döneminde öğrencilerin %69,8 (n=224) aile evinde, %41,4 (n=133) öğrenci evinde, %5,0 (n=16) ise yurtta ikamet etmekteydi. Bu dönemde %27,7 (n=89) eğitim için zoom görüntülü iletişim programını, %69,5 (n=223) ise üniversitesinin resmi olarak uzaktan eğitim programı için kullandığı platform olan kurumsal eğitim yönetimi ve planlama sistemi (Keyps) programını kullanarak uzaktan eğitimine devam etti. Katılımcıların %83,8 (n=269) kendi bilgisayarıyla, %26,8 (n=86) kendi telefonuyla, %4,0 (n=13) kendi tabletiyle, %6,5 (n=21) ise başkasının bilgisayarı ile uzaktan eğitimlere katılmaktaydı. %2,5 (n=8) öğrencinin aylık kullandığı internet kotası 5 gb altında, %7,5 (n=24) öğrencinin 5-10 gb arasında, %22,1 (n=71) öğrencinin 10-50 gb arasında, %67,9 (n=218) öğrencinin ise 50 gb üzerindeydi. Öğrenciler, çevrimiçi eğitimi kaynağı olarak %78,5 (n=252) çevrimiçi canlı yayını, % 83,2 (n=267) PDF, word, powerpoint, %57,3 (n=184) ders kayıtlarını, %38,6 (n=124) çevrimdışı video kayıtlarını, %42,7 (n=137) kendi notlarını, %18,1 (n=58) ise başka öğretim üyesinin notlarını kullanmaktaydı.
“Bugünden itibaren tercih ettiğiniz eğitim sistemi seçeneği nedir” sorusuna verilen cevapların dağılımına baktığımızda bu süreçte öğrencilerin %5,3 (n=17) çevrimiçi eğitim sistemini, %39,6 (n=127) yüz yüze eğitim sistemini, %55,1 (n=177) ise çevrimiçi ve yüz yüze olduğu eğitim sistemini tercih ettiğini belirtti.
UEBA anketi 26 sorudan oluşmakta olup, anket için güvenirlik analizi (Cronbach’s Alfa) değeri 0,75’ti. Buna göre bulunan değerin, oldukça güvenilir olduğunu söylemek mümkündür16. Tüm anketin ortalaması 1,88±0,44’tü. Öğrencilere sorulan ortalama uzaktan eğitime bakış açısı UEBA anketi ile sosyodemografik özelliklerin kıyaslanmasında kadın öğrencilerin uzaktan eğitime bakış açısı ortalaması 1,81±0,41, erkek öğrencilerin ortalaması 1,95±0,45 idi (Tablo 2). UEBA ortalamasının cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edildi (p=0,005). Erkek öğrencilerin ortalama UEBA puanı, kadın öğrencilere göre daha fazlaydı. Okuryazar olmayan annelerin çocuklarının ortalama UEBA puanı 1,79±0,35, ilkokul mezunu annelerin çocuklarının 1,79±0,38, lise mezunu annelerin çocuklarının 2,06±0,48, lisans mezunu ailelerin çocuklarının 1,86±0,44, lisansüstü eğitim mezunu annelerin çocuklarının ise 1,88±0,45’ti. Ortalama UEBA puanının, öğrencilerin annelerinin eğitim düzeylerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık oluşturduğu gözlendi (p=0,001). İlkokul mezunu ve lisans mezunu olan annelerin çocuklarının ortalama uzaktan eğitime bakış açısı puanı, lise mezunu olanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (Tablo 2).
Uzaktan eğitime bakış açısı anketi puanları ile öğrencilerin TF sınıf ve tercihleri karşılaştırılmasında, 4. sınıf öğrencilerinin ortalama UEBA puanı 1,83±0,45, 5. sınıf öğrencilerinin 1,96±0,41 puan, 6. sınıf öğrencilerinin ise 1,80±0,45 puan olarak hesaplandı. Beşinci sınıf tıp öğrencilerinin ortalama UEBA puanının, diğer sınıflara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede fazla olduğu gözlendi (p=0,007).
Ortalama UEBA anketi değeri ile pandemi dönemindeki uzaktan eğitimin içeriğinin kıyaslanmasında UEBA puanının, öğrencilerin pandemi dönemindeki ikamet durumu, kullandığı cihaz durumu ile kıyaslamasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı gözlendi. Eğitmenlerin çevrimiçi eğitim kaynağı olarak çevrimiçi canlı yayını kullananların ortalaması kullanmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede fazlaydı (p=0,003) (Tablo 3). Uzaktan eğitimde video konfreans platformu olan Zoom programını kullanan öğrencilerin ortalama UEBA puanı 1,79±0,46, üniversitesinin resmi olarak uzaktan eğitim programı için kullandığı platform olan kurumsal eğitim yönetimi ve planlama sistemi (Keyps) programını kullananların ise ortalaması 1,91±0,43 olarak bulundu. Ortalama UEBA puanının kullanılan programlara göre istatistiksel olarak anlamlı bir etki oluşturduğu saptandı (p=0,038) (Tablo 3). Buna göre uzaktan eğitimde Keyps programını kullananların UEBA ortalamaları Zoom programını kullananlara göre daha yüksek olduğu söylenebilir.
Öğrencilere yöneltilen “COVID-19 pandemisinin psikolojiniz üzerine etkileri” nasıldı sorusuna öğrencilerin cevabı Şekil 1’de belirtilmiştir. Ortalama UEBA değeri ile COVID-19 pandemisinin psikolojik etkileri kıyaslamasında; COVID-19 pandemisinin öğrencilerin psikolojileri üzerindeki etkileri iyi yönde olanların ortalama UEBA puanı 2,11±0,38, kötü yönde etkilenenlerin 1,80±0,45, etkilenmeyenlerin 2,15±0,35, kararsız olanların ise 1,89±0,35 olarak elde edildi. Ortalama UEBA ile COVID-19 pandemisinin öğrenciler üzerindeki psikolojik etkileri arasında anlamlı farklılık olduğu gözlendi (p<0,001). Psikolojisi iyi yönde etkilenenlerin ortalamasının kötü yönde etkilenenlere göre; psikolojisi etkilenmeyenlerin ortalamasının kötü yönde etkilenenlere göre; psikoloji etkilenmeyenlerin ortalamasının kararsız olanlara göre daha yüksek olduğu saptandı (Şekil 1).
Ortalama UEBA değeri ile tercih edilen eğitim sistemlerinin kıyaslanmasında, bugünden itibaren tercih etme şansı olsa çevrimiçi eğitim sistemini seçen öğrencilerin ortalama UEBA puanı 2,23±0,60, yüz yüze eğitim sistemini tercih edenlerin ortalaması 1,64±0,39 puan, çevrimiçi ve yüz yüze eğitim sistemini seçenlerin ortalaması 2,02±0,36 puan olarak hesaplandı. Ortalama UEBA puanı ile öğrencilerin bugünden itibaren tercih ettiği eğitim sistemi seçenekleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu görüldü (p<0,001). Çevrimiçi eğitim sistemini seçenlerin ortalamasının yüz yüze eğitim sistemi seçenlere göre; çevrimiçi ve yüz yüze eğitim sistemi seçenlerin yüz yüze eğitim sistemini seçenlere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek olduğu tespit edildi (Şekil 2).
UEBA anketinin alt faktörlerine baktığımızda “uygulamaya dayalı derslerin uzaktan verilmesinin yeterli olduğunu düşünüyorum” önermesine verilen cevaplar ile cinsiyetin kıyaslanmasında erkek öğrencilerin %55,5 (n=81) önermesine kesinlikle katılmıyorum, %24 (n=35) katılmıyorum, %7,5 (n=11) kesinlikle katılıyorum cevabını verdi. Aynı önermeye kadınların ise %54,1 (n=92) kesinlikle katılmıyorum, %30 (n=51) katılmıyorum cevabını verirken; kesinlikle katılıyorum cevabını veren kimse yoktu. “Uygulamaya dayalı derslerin uzaktan verilmesinin yeterli olduğunu düşünüyorum” önermesine verilen cevapların cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık meydana getirdiği elde edildi (p=0,003).
Ayrıca “pandemiden sonrada üniversite eğitiminin tümüyle çevrimiçi verilmesini desteklerim” önermesi ile sınıf düzeyi karşılaştırmalarında, “kesinlikle katılmıyorum” cevabını veren 49 kişi 4. sınıf, 58 kişi 5. sınıf, 28 kişi 6. sınıfta; “katılmıyorum” cevabını veren 22 kişi 4. sınıf, 51 kişi 5. sınıf, 25 kişi ise 6. sınıfta okumaktaydı.
TARTIŞMA
Küresel tedbirler doğrultusunda verilen kararlar eğitim sistemlerinde yeni düzenlemelere yol açarak, birçok eğitim kurumunun uzaktan eğitim sistemini benimsemesine ve öğrencilerin akademik yaşamlarında büyük bir değişimide beraberinde getirmiştir. Bu değişim, üniversite öğrencilerini pandemiden en çok etkilenen gruplardan biri haline getirmiş ve fiziksel risklerin yanı sıra onları psikososyal olarak da zorlu bir döneme sokmuştur17. Çalışmamızda pandemi döneminde uzaktan eğitimle ders alan öğrencilerin, uzaktan eğitime yönelik görüş ve pandeminin etkisi belirlenmeye çalışılmıştır.
Çalışmamızda öğrencilerin büyük bir çoğunluğu üniversite tercihlerinde tıp fakültesini birinci sıraya yazdıklarını belirtmişlerdir. 1999 senesinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri üzerinde yapılan başka bir çalışmada ise bu oran %62,5 olarak tespit edilmiştir18. Çalışmaların gerçekleştirildiği tarihler arasındaki fark göz önüne alınacak olursa hekimliğin son yıllarda daha ilgi çekici ve cazip bir meslek haline geldiği yorumu yapılabilir. Çalışmamızda göze çarpan önemli bir ayrıntıda “ikinci bir tercih şansı sunulsaydı yine tıp fakültesini seçermiydiniz” sorusuna öğrencilerin %31,8’i TF tercihinden dolayı pişmanlık duymaktaydı. Benzer şekilde yapılan başka çalışmalardada pişmanlık duyma oranları çalışmamızla paraleldi18, 19. Bunun sebebi öğrencilerin, doktorluk mesleğinin kendisi için uygun olmadığını fark etme, hekimliğin geleceğine dair olan kuşkuları, zorlu eğitim sürecinde verdikleri emeğin maddi ve manevi karşılığını alamayacakları endişesi birçok neden sıralanabilir19. Buradan hareketle öğrencilerin TF umutlu ve istekli bir şekilde tercih ettikleri, ancak azımsanmayacak bir kısmının eğitim sürecinde karşılaştıkları sorunlar, hekimliğin geleceğine dair şüpheleri gibi sebeplerle TF tercihlerinden pişman oldukları sonucuna varılabilir.
Uzaktan eğitimdeki materyal memnuniyetinin karşılaştırmasına baktığımızda; öğrencilerin uzaktan eğitimde kullandığı cihaz durumu ve kendisine ait olup olmaması ile pandemi dönemindeki uzaktan eğitime karşı tutumları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür. COVID-19 pandemisi sürecinde yürütülen ve çalışmamızla uyumlu olan, başka bir çalışmada sahip olunan teknolojik cihaz ile tutumları arasındada bir ilişki saptanmamıştır20. Ancak öğrencilerden kendine ait bilgisayar, tablet ya da akıllı telefonu olanların uzaktan eğitime karşı tutumlarının daha olumlu olduğu saptanan ve araştırmamızla uyumsuz olan başka çalışmalarda bulunmaktadır21. Uzaktan eğitime yeterli katılım sağlayabilme açısından önemli bir noktada dersleri takip etmede yeterli düzeyde internet kotasına sahip olup olmamaktır. Yüz yüze eğitimdeki 45 dakikalık ders yerine yapılan 20 dakikalık bir video, yüksek kalitede izlenmesi halinde 500-600 mb internet kotası gerektirmektedir. Altmış dakikalık yüksek kalitede video ise ortalama 1,5 gb kota gerektirmektedir. Yani öğrencilerin derslere katılım sağlayabilmeleri için aylık ortalama 5 gb internete gereksinimleri vardır22. Çalışmamıza katılan öğrencilerin %97,5’i internet kotalarının 5 gb ve üzeri olduğunu belirtmişlerdir ve bu sonuca göre öğrencilerin internet kotası yüksek oranda derse katılım açısından bir sorun teşkil etmemektedir. Eğitimlere katılmak için gerekli olandan daha fazla düzeyde internet kotasına sahip olmak kişilerin psikolojilerine olumlu yönde etki etmektedir. Yetersiz bir internet kotasının kişilerin uzaktan eğitime karşı olan memnuniyetlerini ve çevrimiçi tabanlı aktiviteler üzerinden psikolojilerini büyük oranda etkilediğini göstermektedir.
Öğrenciler çevrimiçi ortamda ders alırken üniversitenin uzaktan eğitim sisteminde maydana gelen internet kopmaları, ses ve görüntü sıkıntıları, işlenen derslerin sisteme geç yüklenmesi veya yüklenmemesi gibi birçok teknik problemle karşı kaşıya kalmaktadır23. Çalışmamızda katılımcıların yarısı çevrimiçi eğitimde teknik sorunlar yaşadıklarını ve karşılaştıkları teknik sorunlar için ulaşabilecekleri bir birim olmadığını belirtmişlerdir. Öğrencilerin yaşadıkları sorunları çözmek adına erişebilecekleri ve geri dönüş alabilecekleri etkili bir teknik servisin, uzaktan eğitimden memnuniyetlerini etkileyeceği düşünülürse bu birimlerin kurulması ve öğrencilerin bu birimlerin varlığından haberdar edilmesi önemlidir.
Uzaktan eğitimin kalitesini etkileyen en önemli kriterlerden birisi öğretme ve öğrenme kaynak ve materyallerinin niceliği ve kalitesidir24. Yeterli bir materyal desteği hem eğitim alanlar hem de eğiticiler açısından uzaktan eğitimin etkinliği ve memnuniyetini yakından etkiler25. Çalışmamızda eğitmenlerin çevrimiçi eğitim kaynağı olarak canlı yayını kullananların ortalaması kullanmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede fazlaydı. Benzer başka bir çalışmada da öğrencilerin çevrimiçi canlı yayın üzerinde eğitim almayı tercih ettikleri görülmüştür26. Öğrencilerin uzaktan eğitime bakış açılarına bakıldığında; lisans ve lisansüstü eğitim öğrencilerinin uzaktan eğitime yönelik tutumlarını incelendiği bir çalışmada edinilen bulgulara göre öğrencilerin uzaktan eğitimi ikinci seçenek olarak gördükleri anlaşılmıştır. Bu sonuç pandemi dönemindeki uzaktan eğitime karşı tutumlarının kararsıza yakın bulunduğu çalışmamızla uyumlu olup sosyal izolasyonun bu durum üzerinde etkisi olduğu kanatindeyiz27.
Araştırmamızda öğrencilerin UEBA ortalamasının cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterdiği ve erkek öğrencilerin ortalama UEBA puanının kadın öğrencilere göre daha fazla olduğu tespit edildi. Literatüre bakıldığında yapılan birçok çalışmada da uzak eğitim tutumlarının kadınlara göre erkekler lehine daha yüksek olduğu tespit edilmiştir27. Bunun nedeni, genel kabul görmüş bir görüşe göre erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre teknolojiyi daha fazla ve daha yetkin kullanma eğiliminde olmaları olabilir. Ancak literatüre bakıldığında uzaktan eğitime yönelik tutumlarının cinsiyete göre bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşan çalışmalar olduğu da görülmüştür28.
Çalışmamızda ortalama UEBA puanı, öğrencilerin annelerinin eğitim düzeylerine göre anlamlı bir farklılık oluşturduğu gözlendi (p=0,001). Çalışmamızla uyumlu başka bir çalışmada ise pandemi sırasında ebeveynlerin uzaktan eğitim deneyimleri değerlendirilmiş, aile desteği ve ebeveyn eğitim düzeyinin evde daha çok zaman geçirme imkanı bulan öğrencilerde öğrenmeyi desteklediği ayrıca öğrenci motivasyonu arttırdığını gösterilmiştir29. Ayrıca verilen cevaplar doğrultusunda kardeş sayısı arttıkça UEBA puanının düştüğü gözlemlenmiştir. Bu ilişki pandemi döneminde %69,8 oranında aile evinde ikamet eden öğrencilerin, evde yaşayan kişi sayısı arttıkça çevrimiçi derslere erişme ve odaklanma sorunu yaşadıkları ve bunun da eğitim memnuniyetlerini düşürdüğünü göstermektedir.
UEBA puanının sınıflara göre kıyaslamasında 5. sınıf tıp öğrencilerinin ortalama UEBA puanı, diğer sınıflara göre anlamlı derecede yüksekti. Sınıf düzeyinin uzaktan eğitime yönelik tutumu etkilemediğini gösteren çalışmalar olmakla beraber, yapılan birçok farklı çalışmada sınıf düzeylerinin e-öğrenmeye yönelik tutumlar farklılıklar göstermektedir30. Özellikle harmanlanmış eğitim uygulamalarında uzaktan eğitim derslerinin sayısı ve programının sınıf düzeyine göre düzenlenmesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz. Çalışmamızda pandemi sürecinde uzaktan eğitim alan öğrencilerin kullanılan eğitim platformuna göre UEBA mennuniyetleri değişmektedir. Eğitimcilerin ve yöneticilerin bu farkları karşılaştırarak en verimli platformu seçmesi öğrenci memnuniyetini artıracağını düşünmekteyiz.
Öğrenciler bugünden itibaren seçmek istedikleri eğitim sistemi sorulduğunda katılımcıların yaklaşık yarısı çevrimiçi ve yüz yüze eğitimin birlikte yürütüldüğü bir sistemi tercih ettiğini belirtti. Araştırmamızla paralel çalışmalarda benzer sonuçlar elde edilmiştir26, 31. Bu görüşler doğrultusunda uzaktan eğitimin geleneksel örgün eğitim yerine önemli bir alternatif olabileceği, sadece acil ve zorunlu hallerde değil normal vakitlerde de harmanlanmış olarak planlanan eğitimin hem öğrenci hem de eğitmen düzeyinde tatmin edici olacağı yorumu yapılabilir.
Uzaktan eğitim memnuniyetini etkileyen başka birçok faktör vardır26. Çalışmamızda bu faktörler doğrultusunda uzaktan eğitimi yorumlayan katılımcıların, ortalama UEBA puanı ile bugünden itibaren tercih ettiği eğitim sistemi seçenekleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır. Çevrimiçi eğitim veya çevrimiçi + yüz yüze sistemini seçenlerin UEBA ortalaması yüz yüze eğitim sistemini seçenlere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek olduğu tespit edildi. Uzaktan eğitimden memnuniyet düzeyi arttıkça kişiler eğitim sisteminde uzaktan eğitimin de yer almasına daha sıcak bakmaktadırlar.
COVID-19 pandemisi eğitim-öğretim faaliyetlerindeki gecikme ve belirsizlikler pandeminin küresel etkileri, sürece alışmadaki güçlükler gibi faktörlerle üniversite öğrencilerinde stres düzeyini arttırmakta ve sosyal, fiziksel ve psikolojik iyilik hallerini azaltmaktadır17. Çalışmamızda anlamlı olarak ilişkilendirilen iki soru pandeminin psikolojilerini nasıl etkilediği ve ortalama UEBA puanları olmuştur. Pandeminin psikolojilerini kötü etkilediğini düşünen öğrencilerimiz çalışmamızda uzaktan eğitimden daha az memnun kalmışlardır.
Çalışmanın Kısıtlılıkları
Çalışmamızın bazı kısıtlılıkları bulunmaktadır. Çalışma kapsamında yapılan araştırma, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi 4, 5 ve 6. sınıf öğrencileri ile sınırlı olup bundan sonraki çalışmalar TF’nin tüm sınıfları ile gerçekleştirilebilir ve elde edilecek sonuçlar bu çalışma ile kıyaslanarak daha genel sonuçlara ulaşılabilir.
SONUÇ
Sonuç olarak, pandemi gibi olağanüstü durumlardan etkilenen öğrencilerin, uzaktan eğitim memnuniyetini cinsiyet, ev ortamı, sahip olunan internet kotası, teknik sorunlar, eğitimde kullanılan çevrimiçi platform gibi pek çok faktör etkilemektedir. Çalışmamızın Türkiye’de COVID-19 pandemisinde TF öğrencilerinde yapılan ve uzaktan eğitim memnuniyetlerini inceleyen, ayrıca uzaktan eğitimin planlanmasında nasıl yol alınabileceği konusunda yapılacak araştırmalara katkıda bulunacağını düşünmekteyiz.