ÖZET
Amaç:
Depresyon ve umutsuzluk kişinin verimliliğini kaybetmesine, yaşam kalitesinin bozulmasına neden olan önemli problemlerdir. Bu çalışmanın amacı tıp fakültesi öğrencilerinde depresyon ve umutsuzluk sıklığını ve sosyodemografik özelliklerle arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
Materyal ve Metod:
Kesitsel-analitik tipte olan bu çalışma 02–04 Mart 2009 tarihleri arasında yürütüldü. Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci, ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya 330 öğrenciden 226’sı (% 68,5) katıldı. Öğrencilere, sosyodemografik özelliklerini saptamaya yönelik anket formu, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Umutsuzluk Ölçeği gözlem altında uygulandı. Beck depresyon ölçeğine göre 17 ve üzeri puan alanlar olası depresif olarak sınıflandırıldı. Veriler istatistiksel olarak değerlendirildi.
Bulgular:
Öğrencilerin Beck umutsuzluk ölçeği puan ortalamaları 5,3±4,6 bulundu. Beck depresyon ölçeğine göre 64’ü (%28,3) olası depresif bulundu. Olası depresif olanlarda Beck umutsuzluk ölçeği puan ortalaması normal olanlara göre daha yüksekti (p=0.00). Birinci sınıf öğrencilerinde diğer sınıflardaki öğrencilere göre (p=0.03), kızlarda erkeklere göre (p=0.02), yurtta kalan öğrencilerde ise yurtta kalmayanlara göre (p=0.001) depresyon puanları daha yüksek bulundu. Öğrencilerin yaşları, ailenin aylık gelir düzeyleri, ebeveynlerinin öğrenim durumları ile umutsuzluk ve depresyon oranları karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı.
Sonuç:
Sonuç olarak, temel tıp öğrencilerinde depresyon oranı yüksek olmakla birlikte, olası depresif öğrencilerde umutsuzluk puanları da yüksek bulunmuştur. Tıp öğrencilerine rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi, mezuniyet sonrası depresyon ve umutsuzluğun mesleki yaşantılarına olabilecek etkilerini azaltmaya yönelik etkili önleme ve izleme programlarının geliştirilmesi uygun olacaktır.