ÖZET
Amaç
Dünya Sağlık Örgütü tarafından tüm dünyada hesaplanan tüberküloz (TB) insidansı 100.000'de 128'dir. TB kontrolünün ana prensipleri erken tanı ve tedavi, bunu takiben de hastaların direkt gözlemsel tedavisidir. Bu çalışmanın amacı, 2007-2011 yılları arasında Tekirdağ’da tüberküloz verilerindeki değişimin analizini yapmaktı.
Materyal ve Metod
Tekirdağ il sınırları içinde bulunan Tekirdağ ve Çorlu Verem savaş dispanserlerinden elde edilen veriler birer yıllık kategorilere ayrıldı. Hastalar, yaş gruplarına göre 0-14, 15-24, 25-44, 45-64, 65 ve Üzeri olmak Üzere 5 gruba ayrıldı ve vaka bildirim oranları tüm gruplarda analiz edildi. Hastalar, tutulan organa göre 2 gruba ayrıldı: Pulmoner (smear/kültür pozitif =PSP ve smear/kültür negatif/bilinmeyen =PSB/N) ve ekstrapulmoner. Kültürde üremiş ve dirençli olduğundan şüphelenilen M. Tuberculosis suşlarına major ilaçlar olan izoniazid (INH), rifampisin, etambutol ve streptomisine karşı duyarlılık testi uygulandı. INH ve rifampisine dirençli suşlar çoklu ilaca dirençli tüberküloz olarak kabul edildi (ÇİD-TB).
Bulgular
Toplam 162.291 hasta muayene edildi ve bunlardan 1311 (%0,8)’i TB hastası olarak değerlendirildi. Vaka bildirim oranlarının yıllara gore dağılımı 2007 ile 2011 arasında sırasıyla %44,6, %34,6, %33,4 ve %28,6 idi. Pulmoner ve ekstrapulmoner TB oranları sırasıyla %74,5 (%46 PSP ve %28,5 PSN/B) ve %25,5 idi. Ekstrapulmoner tüberküloz oranları erkekler ve kadınlarda sırasıyla %42,3 ve %17,6 idi. INH, rifampisin, etambutol ve streptomisine direnöoranları sırasıyla %21,6, %8,8, %1,6 ve %6,4 idi. ÇİD-TB oranı %6,4 olarak tespit edildi.
Sonuç
Doğrudan gözetimli tedavinin sistematik uygulanması tüberküloz insidansının düşmesinde önemli rol oynar. Bölgemizde tüberküloz oranları türkiye ortalamasının üzerinde olduğundan tarama ve takip prosedürleri daha sıkı ve düzenli olarak uygulanmalıdır.