ÖZET
Sonuç:
Çalışmamızda CD11b ifadesi olan hastaların remisyon indüksiyon kemoterapisi ile daha düşük remisyon oranlarına sahip olduğunu saptadık.
Bulgular:
Çalışmamızdaki 123 hastanın 60'ı kadın, 63'ü erkekti. Yaş ortalaması 57.93 idi. CD11b pozitifliği 40 hastada gözlendi. CD 11b pozitifliği olan hastalarda trombosit sayısı anlamlı derecede düşüktü (p = 0.004). Aynı şekilde, D-dimer düzeyleri de CD11b pozitif hasta grubunda daha yüksekti (p = 0.000). Sonuçlar ile ilgili olarak, CD 11b pozitifliği olan hastalarda ilk remisyon indüksiyon tedavisi ile remisyon oranlarının daha düşük olduğu bulundu (p = 0.003). Kaplan Meier sağkalım analizinde; CD-11b pozitifliği ile genel sağkalım arasındabir ilişki bulunamadı (CD 11b pozitif grupta 8,5 ay, negatif grupta 12,1 ay, p: 0.436).
Materyal ve Metot:
Trakya bölgesindeki bir üçüncü basamak hastane olan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Anabilim Dalı'nda2014-2017 yılları arasında, Dünya Sağlık Örgütü 2016 myeloid maligniteler sınıflamasına göre AML tanısı almış 123 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi.
Amaç:
Çalışmamızda, Akut Myeloid Lösemi (AML) hastalarında CD11b ekspresyonunun klinik seyir ve hastalığın prognozu üzerine etkilerini araştırmayı amaçladık.