Bilgisayarlı Tomografi Görüntülerinde Çölyak Mezenterik Trunkusun Morfometrik Analizi ve Literatürün Gözden Geçirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 72-79
Nisan 2021

Bilgisayarlı Tomografi Görüntülerinde Çölyak Mezenterik Trunkusun Morfometrik Analizi ve Literatürün Gözden Geçirilmesi

Namik Kemal Med J 2021;9(1):72-79
1. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Tekirdağ, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 04.09.2020
Kabul Tarihi: 18.01.2021
Yayın Tarihi: 26.03.2021
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri kullanılarak Tekirdağ ilindeki nadir görülen Çölyak mezenterik trunus (CMT) varyasyon sıklığının ve morfometrik bulgularının değerlendirilmesidir.

Gereç ve Yöntem:

Herhangi bir indikasyon ile BT anjiyografik incelemesi yapılan 1.919 hastayı (1.313 erkek, 606 kadın; ortalama yaş 60,47±14,88) içeren bir çalışma popülasyonu, retrospektif olarak incelendi. Uzunluk, çap, dikey ve yatay açılar ve oryantasyon (yukarı, aşağı, sağ taraflı, sol taraflı), abdominal aortadan köken aldığı düzey ve CMT tipleri analiz edildi.

Bulgular:

Toplamda 23 (%1,19) CMT hastası saptandı. Dikey açı değerlendirmesinde 20 (%87) olguda aşağı, üç (%13) olguda yukarı doğru oryantasyon mevcuttu. Yatay açı değerlendirmesinde 11 olguda (%47,8) sağ taraflı, 12 olguda (%52,2) sol taraflı oryantasyon vardı. Tip 1 CMT olgularının %60’ı sağ taraflı oryantasyonlu iken, tip 2 olguların %75’inin sol taraflı oryantasyonu vardı ve her iki tipte de çoğunluğun, aşağıya doğru oryantasyonu vardı. On beş (%65,22) olgu tip 1 ve 8 (%34,78) olgu tip 2 olarak saptandı. CMT’nin uzunluğu ve çapı arasında negatif zayıf bir korelasyon vardı (p=0,048, r=-0,417). CMT’nin aortadan en yaygın orijin seviyesi L1-L2 düzeyi idi (%30,4). Tip 1’de en yaygın seviye L1-L2 (%40, n=6) iken, tip 2’de (%37,5) aynı dağılım ile L1 ve L1-alt end-plate düzeyi idi.

Sonuç:

CMT’de özellikle cerrahi planlama ve arteriyel girişimsel prosedürler açısından morfometrik değerlendirme son derece önemlidir. Bu çalışmada, CMT’lerin çoğunlukla tip 1, aşağı (17 derece±14,28) ve sol taraflı (73 derece±6,88) oryantasyon olduğu bulunmuştur.

GİRİŞ

Çölyak trunkus (CTR), T12 seviyesinde abdominal aorttan (AA) çıkan ana ventral arter olup, sol gastrik arter (LGA), ortak hepatik arter ve splenik arteri içeren dallar verir. Superior mezenter arter (SMA) ile CTR, gastrointestinal sistemin ve abdominal iç organların büyük kısmını besler1-3. SMA, AA’nın L1 seviyesinde ortaya çıkan ve duodenumun üçüncü kısmının önünde aşağıya inen ikinci büyük ventral dalıdır ve ince barsağı besler.

Bu arterlerin birçok varyasyon formu çeşitli çalışmalarda bildirilmiştir4-7. CTR ve SMA’yı içeren Çölyak mezenterik arter (CMT), bildirilen %0,46-3,067-12 prevalansı ile en nadir arteriyel varyasyondur. Bu varyasyonların belirlenmesi ve gösterilmesi, CMT’nin tromboz-oklüzyon13,14 veya stenoz13,15,16 gibi altta yatan patolojisini saptamak ve cerrahi ve girişimsel vasküler prosedürler öncesi istenmeyen komplikasyonları ve ölümcül sonuçları önlemek için oldukça önemlidir17-19. Bilgisayarlı tomografi (BT) gibi kesitsel yöntemler tanıda önemli bir rol oynar. BT, mükemmel bir uzaysal ve zamansal çözünürlüğe sahip, uygulanması kolay, hızlı, invazif olmayan görüntüleme yöntemidir.

Bu çalışmanın amacı, nadir görülen CMT varyasyonunun morfometrik sonuçlarını BT görüntüleri kullanarak literatür ışığında tanımlamaktır.

GEREÇ VE YÖNTEMLER

Çalışma Popülasyonu

27 Şubat 2017 ile 20 Mart 2020 tarihleri arasında, herhangi bir endikasyona sahip ve BT anjiyografik tetkikleri olan 4.024 hastanın verileri, sekiz yıllık deneyimli bir radyolog tarafından hastane Görüntü Arşivleme ve İletişim Sistemi (PACS) tarandı. Bu popülasyondan, abdominal vasküler yapıları (CTR, SMA ve/veya renal arterler) kapsayan ve en iyi tanısal görüntüleme kalitesine sahip BT anjiyografik incelemeleri olan 1.919 hasta (1.313 erkek, 606 kadın; minimum yaş=18 yaşında, maksimum=103 yaşında, ortalama yaş=60,47±14,88 yıl) çalışmaya alındı ve geriye dönük olarak incelendi. Görüntü kalitesi düşük BT incelemeleri, karın dışı BT incelemeleri veya vasküler yapıları etkileyen patolojileri içerenler (herhangi bir girişim/cerrahi, darlık, anevrizma, tümör) çalışma dışı bırakıldı.

Veritabanlarındaki elektronik araştırmanın bir özeti ve dahil etme algoritması Şekil 1’de gösterilmektedir.

Bu çalışma, üniversite/yerel insan araştırmaları etik komitesi tarafından onaylanmıştır ve insan katılımcıları içeren çalışmalarda gerçekleştirilen tüm prosedürler, kurumsal ve/veya ulusal araştırma komitesinin etik standartlarına ve 1964 Helsinki Deklarasyonu ve daha sonraki değişiklikleri veya karşılaştırılabilir etik standartlara uygundur.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Yerel Etik Komitesi çalışma protokolünü onayladı (onay no: 2020.39.02.13)

Veri Toplama

BT incelemeleri 128 row multi-detector CT cihaz (Aquilion™ Prime, Canon Medical Systems) ile yapıldı.

Tarama Protokolü

BT tarama parametreleri her protokol için şu şekildeydi: 100-250 mAs kişisel vücut kitle indeksi dozu ile module; 100-140 kV tüp voltaj, 0,5 mm x 80 kolimasyon, 0,35 saniye gantry rotasyon zamanı, 0.813 pitch faktör, kesit kalınlığı 1 mm ve kesit aralığı 0,8 mm. Non-iyonik kontrast maddenin intravenöz bolus enjeksiyonu için (350 mg/100 mL, iohexol, Omnipaque®; GE Healthcare, Cork, Ireland), 4,5-5,0 mL/sn akış hızında mekanik enjektör kullanıldı.

BT Görüntü Değerlendirmesi

Sekiz yıllık deneyimli bir radyolog geriye dönük olarak BT görüntülerini analiz etti ve tüm morfometrik ölçümleri (CMT’lerin çap, uzunluk, açı ve oryantasyon sınıflandırmasını) değerlendirdi.

CMT Morfolojik Analiz

Uzunluk, çap ve dikey ve yatay açıların yanı sıra dikey oryantasyon (yukarı, aşağı doğru) ve yatay oryantasyon (sağ veya sol taraf) morfolojik olarak analiz edildi. CMT’nin uzunluğu gövde çıkışından dallanma seviyesine kadar ölçüldü. Dikey ve yatay açılar, arter dış sınır ile yatay düzlem çizgisi (çıkış açısı) arasındaki açı olarak ölçüldü. CMT’ler, AA’dan konumlarına, oryantasyonlarına ve orijin seviyesine bağlı olarak kategorize edildi. CMT’lerin çapları hem sagital hem de koronal planda kranyokaudal olarak ölçüldü (Şekil 2).

Ayrıca CMT olgularının tip sınıflandırması Tang ve ark.’nın11 sınıflandırmasına göre değerlendirildi. CMT beş türe ayrıldı:

Tip 1: Hepato-gastro-spleno-mezenterik gövde,

Tip 2: AA’dan çıkan LGA ile hepato-spleno-mezenterik gövde,

Tip 3: AA’dan çıkan ana hepatik arter (CHA) ile gastro-spleno-mezenterik gövde,

Tip 4: AA’dan çıkan splenik arter ile hepato-gastro-mezenterik gövde,

Tip 5: CMT’nin yukarıdaki tanımını karşılayan diğer tüm varyasyonlar (AA, CTR ve tek ana gövde hariç diğer arterlerden çıkan LGA; SMA’dan çıkan CHA).

İstatistiksel Analiz

Verilerin analizinde istatistiksel paket programı (SPSS version 17, Chicago, USA) kullanıldı. Normal olarak dağılmış olup olmadıklarını belirlemek için değişkenler görsel (histogramlar, olasılık grafikleri) ve analitik yöntemler kullanılarak incelenmiştir. Normal dağılmayan ve/veya sıralı değişkenler arasındaki ilişkiler araştırılarak korelasyon katsayıları ve bunların anlamlılığı Pearson testi kullanılarak hesaplandı. Veri analizinde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık sonucunu çıkarmak için %5 tip 1 hata seviyesi kullanıldı.

BULGULAR

CMT Olguları

BT anjiyografik incelemeleri yapılan hasta popülasyonundan (n=1,919) 23 (%1,19) olgunun CMT olduğu tespit edildi. Yirmi üç olgunun 20’si (%87) erkek, üçü (%13) kadındı ve yaş ortalaması 57,4±16,62 yıl (aralık: 18-83 yıl) idi.

Morfometrik Analiz

Ortalama CMT uzunluğu 25,35±9,13 (aralık: 7,6-38 mm), ortalama CMT çapı 12,06±2,12 mm (aralık: 8,5-15,6 mm), ortalama dikey ve yatay açılar 18,48±14,16 derece (aralık: 0,8-51,3 derece) ve 73,65±10,74 derece (aralık: 54-103,4 derece) idi.

CMT’nin uzunluğu ve çapı arasında negatif zayıf bir korelasyon bulundu (p=0,048, r=-0,417) (Şekil 3).

Yirmi üç hastanın dikey açı değerlendirmesinde, 20 hastada (20/23; %87) aşağı yönlü bir CMT ve üç hastada (3/23; %13) yukarı yönlü CMT vardı. Yatay açı değerlendirmesinde hastaların 11’inde (11/23; %47,8) sağ taraflı CMT ve 12’sinde (12/23; %52,2) sol yönlü CMT vardı.

Aşağı ve yukarı oryantasyonlu ortalama dikey açı sırasıyla 17±14,28 derece ve 28,56±9,61 derece olarak bulundu. Sağ ve sol oryantasyonlu ortalama yatay açı sırasıyla 74,44±14,16 derece ve 73±6,88 derece olarak bulundu.

CMT popülasyonunda sırasıyla 15 (%65,22) hasta tip 1 ve sekiz (%34,78) hasta tip 2 olarak tespit edildi (Şekil 4). Her iki tipte erkek üstünlüğü olmasına rağmen, erkek popülasyonda en yaygın tip 1 (n=14, %93,3) iken, kadınlarda en yaygın tip 2 (n=2, %25) idi. Tip 1 CMT hastalarının yüzde altmışı (n=9) sağ oryantasyon eğilimindeyken, tip 2 CMT hastalarının %75’inde (n=6) sol tarafa oryantasyon eğilimi vardı. Her iki tipte de CMT popülasyonunun büyük bölümlerinin (tip 1: n=13, %87,6; tip 2: n=7, %87,5) aşağı doğru oryantasyonu görüldü (Tablo 1).

CMT orijin düzeylerinin dağılımı en yaygın olarak L1-L2’deydi (%30,4, n=7), ardından sırasıyla L1 (%26,1, n=6) ve T12-L1 ve L1-inferior-uç-plaka seviyesinde aynı sayıda hasta (%21,7, n=5) tespit edildi. Tip 1’de orijin seviyesinin en yaygın L1-L2 seviyesinde (%40, n=6) olduğu ve tip 2’de orijin seviyesinin çoğunlukla L1 ve L1-inferior-uç-plaka seviyelerinde olduğu tespit edildi (%37,5, n=3). Tüm seviyeler (T12-L1, L1, L1-inferior-uç-plaka ve L1-L2) arasında en baskın tip (%65,2, n=6) tip 1 iken, tip 2 sadece L1-inferior-uç-plakada dominanttı (%60, n=3). L1-L2 düzeyi erkek popülasyonda en yaygın orijin düzeyiydi (%35, n=7), L1 ise kadınlarda en yaygın düzeydi (%66,7, n=2) (Tablo 2).

TARTIŞMA

Literatürde, bazı çalışmalar, farklı insidans aralığı7-12 ve kantitatif ölçümler (uzunluk, çap, tip ve başlangıç seviyesi, açı) ile CTR ve CMT varyasyonlarını bildirmiştir8,11,19-22. Mevcut çalışmada, literatürden farklı olarak, CMT’lerin hem dikey hem de yatay oryantasyonları, açıları ve tipleri ile ilişkileri incelenmiştir.

Bu çalışmada Tekirdağ ilinde CMT görülme sıklığı %1,2 olarak bulunmuştur ve CMT vasküler değerlendirmeye daha fazla dikkat edilmelidir. CMT varyasyonunun en uzun tip, tip 1, L1 çıkış seviyesi ve aşağı oryantasyon olması daha yaygındır ve bu bölgedeki popülasyonda yapılacak vasküler cerrahi veya girişimsel işlemlerde bu parametreler göz önünde bulundurulmalıdır.

Embriyonik dönemde, 10. ila 13. vitellin arterler, aort ile primitif ventral anastomotik arter arasında iletişim kurar. Ventral anastomoz ve vitellin arterlerin (11. ve 12.) gerilemesi ve 10. ve 13. köklerin kalıcılığı, CTR ve SMA’ya orijin verilmesini sağlar. 10. ila 12. vitellin arterler gerilediğinde ve ventral anastomozun büyük bir kısmı devam ettiğinde (13.), CMT oluşur (Şekil 5)23.

Literatürde CTR varyasyonları ile ilgili bazı sınıflandırmalar mevcuttur. Lipshutz24, 1917’de CTR’nin dört tipte sınıflandırılmasını önermiştir ve Adachi ve ark.25, 1928’de CTR ve SMA’nın daha ayrıntılı anatomik varyasyonunu altı tipte sınıflandırmıştır. Ardından Morita26, Michels27 ve Uflacker28 sınıflandırmalarını sundular. Tang ve ark.11, CMT varyasyonunun sınıflandırılmasına odaklanmışlardır. Mevcut çalışmada, Tang sınıflandırmasına göre CMT tip 1 Adachi tip 4 ile, Tang tip 2 ise Adachi tip 3 ile uyumludur.

Cinsiyet ve ırk, CTR’deki varyasyonların varlığı veya yokluğu üzerinde bir etkiye sahip olsa da5, çoğu çalışma5,29,30, cinsiyet ile değil de, çalışma popülasyonunun sadece etnik kökeniyle ve orijiniyle ilişkisinin olduğunu ortaya koydu.

Literatüre göre, Japon, Kafkasyalı, Koreli, Hintli ve siyah renkli popülasyonlar sırasıyla daha fazla CTR varyasyonuna sahiptir5. Öte yandan, on dört ülkeden ve dört kıtadan 36 çalışmayı (toplam denekler n=17,391) içeren bir meta-analizde, erkeklerin üstünlüğü vardı (erkek/kadın oranı 2,36:1). Coğrafi bölgeye bağlı olarak %95 güven aralığı ile varyant CTR’nin havuzlanmış prevalans tahminleri çoğunlukla Güney Amerika’da (0,3340) bulunmuş ve bunu sırasıyla Avrupa, Batı Asya, Afrika ve Batı Asya izlemektedir12. Bugüne kadar, en yüksek CMT insidansı 171 CMT hastasında %3,06 olarak bildirilmiştir11. Mevcut çalışmada CMT insidansı %1,2 olarak tespit edilmiştir.

CTR’nin uzunluğu 8 ile 40 mm arasında değişir8. Tang ve ark.’nın11 yaptığı çalışmada 171 CMT hastasını uzun tip (17-39 mm) ve kısa tip (6-14 mm) CMT gruplarına ayırmışlardır. Uzun tip (%61,99) kısa tipten daha yaygındı. Mevcut çalışmada CMT uzunluğu 7,6 mm ile 38 mm arasında değişiyordu; benzer şekilde, en uzun tip (n=18; ortalama değer=29,4 mm±5,2, aralık: 19,2 mm-38 mm) en kısa tipten (n=5; ortalama değer=10,78 mm±2,19, aralık: 7,6 mm-11,8 mm) daha yaygındı.

Tang ve ark.’nın11 yaptığı çalışmada, en yaygın tipin %56,14’ü oluşturan tip 1 olduğu, ardından %33,33 tip 2, %2,34 tip 3 ve %1,75 tip 4 olduğu bulunmuştur. Benzer şekilde bu çalışmada da en sık görülen tip 1 (% 65,22) ve ardından tip 2 (%34,78) idi.

Literatürdeki bazı çalışmalarda CTR çapının 6,61±1,67 mm ile 8±0,9 mm arasında değiştiği bildirilmiştir19,20,22. Başka bir çalışmada, ortalama CTR çapı 6,22 mm (5,4 mm ile 7,3 mm arasında) ve ortalama CMT çapı 8,42 mm (5,2 mm ile 11,6 mm arasında) olarak ölçülmüştür10. Yüz elli beş yetişkin kadavra üzerinde yapılan çalışmada, CTR uzunluğunun 20 yaşına kadar hızlı bir şekilde arttığı (yeni doğanlarda 3 mm’den 8 mm’ye, yetişkinlerde 15 mm’den 54 mm’ye kadar), CTR çapının ise yaşla arttığı bulunmuştur (yeni doğanlar: 1,5-2,0 mm, yetişkinler: 3,1-4,3 mm). Ayrıca, ölçülen CTR çap ve uzunluğunun piknik tiplerde (obez veya yuvarlak vücut yapısı) daha büyük (uzunluk: 12-29 mm) olduğu, leptozomlarda (ince vücut yapısı) ise çapın daha küçük (3,1 mm), ancak uzunluğun daha uzun (39-54 mm) olduğu bildirildi21. Bu çalışmada, CMT’nin ortalama çapı 12,06±2,12 mm olarak ölçülmüş ve CMT uzunluğu ile çapı arasında istatistiksel olarak zayıf bir negatif korelasyon bulunmuştur (p=0,048, r=-0,417), bu da CMT çapının uzunluk azaldıkça arttığı anlamına gelmektedir (Şekil 3).

CTR’nin T11’den L1 verebrasına kadar değişen çeşitli orijin seviyelerine sahip olmasına rağmen, en yaygın seviyenin sırasıyla T12-L1 (%45,83) ve ardından T12 (29,17), L1 (22,92) ve T11-T12 (%2,08) olduğu bulundu1. Selvaraj ve Sundaramurthi2 sırasıyla T12-L1 (%70,7), L1 (%18,6) ve T12 vertebra (%10,7) olan benzer CTR orijin düzeylerinin bulgularını bildirmişlerdir. On CMT hastasının katıldığı çalışmada en yaygın orijin seviyesi sırasıyla L1 (%30), T12-L1, L1 uç plaka seviyesi, L1-L2 (%20) ve T12 (%10) olarak bulunmuştur10. Piknik tiplerde başlangıç CTR seviyesi daha yüksek olma eğilimindeyken, leptozomlarda daha düşüktü21. Mevcut çalışmada, Tablo 2’de gösterildiği gibi, tip 1’de en yaygın CMT orijin düzeyinin L1-L2 (%40, n=6) ve ardından T12-L1 (%26,7, n=4) olduğu, tip 2’de ise hem L1 hem de L1-inferior-end-plate seviyelerinde aynı sayılarda (%37,5, n=3) olduğu gösterilmiştir.

CTR ve AA arasındaki açı bazı literatürlerde incelenmiştir10,31. CTR’nin ortaya çıkma açısının 90 dereceden az olduğu, 7 ile 83 derece arasında değiştiği bildirildi. İlk koldan önce, 321 hastanın %95’inde (n=306) yukarı, %4,36’sında (n=14) aşağı doğru kayma vardı. Bir hastada, CTR düz kaldı31. CMT hastalarında yapılan başka bir çalışmada, sagital planda CMT ile AA arasındaki ortalama açı 26,65 derece olarak ölçülmüştür ve 13,5 ile 38 derece arasında değişmektedir10. Piknik tiplerde CTR açısı 106 ile 115 derece arasında ölçüldüğünde daha büyüktü; tersine, leptozomlarda daha küçüktü (<73 derece)21. Bu çalışmada hem dikey hem de yatay açılar incelenmiş ve sırasıyla 18,48±14,16 derece ve 73,65±10,74 derece olarak bulunmuştur. Hastaların çoğunluğu dikey açı değerlendirmesinde aşağı doğru oryantasyon (%87, n=20) ve yatay açı (%52,2, n=12) değerlendirmesinde sola doğru oryantasyona sahipti. Her iki rapor da10,31 CMT ve AA arasındaki sadece dikey açıyı incelemiş ve değerleri benzer aralıklarda bulmuştur. Ancak hiçbirisi yatay açıyı incelememiştir.

CTR’nin yönü, hepatik arterin orijini ve pankreas boynunun topografyasından etkilenir. CTR, hepatik arterin (gastrosplenik gövde) orijini değilse, sol tarafa yönlenir ve splenik artere katılır32.

Yenidoğanlarda sağa doğru komponentin az gelişmiş olduğu görülmesine rağmen, CTR’yi sağ tarafa çeken hepatik arterdir33,34.

CMT ile ilişkili patolojileri veya diğer altta yatan hastalıkları bilmek çok önemlidir. Anevrizma15, stenoz16, tromboz13,14, mezenterik iskemi13,16, arteriyel kompresyon (mesela medyan arkuat ligament sendromu)15 ve Nutcracker sendromu35 CMT ile ilişkilendirilebilirler, önemli sonuçları olabilir ve özellikle oklüzif hastalıklarda sağkalımı etkileyebilir13. Burada BT, varyasyonun saptanmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca, yeni bir teknik olarak, rastgele örnekleme hesaplama algoritmaları ve farklı ışık haritaları ile sinematik oluşturma, BT verilerinden anatomik ayrıntıların gerçekçi bir tasvirini sağlar36.

Çalışmanın Kısıtlılıkları

BT anjiyografik incelemeleri olan az sayıda hasta (1,919 hasta popülasyonundan 23 CMT’si) ile yürütülmüş olmasıdır. Varyasyon insidansı nadir olmakla birlikte, bu çalışmaya katılan hasta popülasyonu ülke çapında çalışmalara dahil edilen en büyük hasta popülasyonuna sahiptir. Ancak sadece üç kadın hasta nedeniyle bu çalışmada homojen bir örneklem grubu yoktu. Çalışmanın retrospektif yapısı nedeniyle, hastalar morfolojilerine göre leptozom veya piknik tip olarak sınıflandırılamadı.

SONUÇ

CMT gibi arteriyel varyasyonlar hakkında bilgi sahibi olmak, hem cerrahi yaklaşım hem de girişimsel prosedürlerin planlanması ve CMT ile ilişkili patolojilerin yönetimi açısından çok önemlidir. Özellikle vasküler girişimlerde, arteriyel yapıların morfometrik özellikleri çok önemlidir. Sonuç olarak, bu çalışmada CMT’nin çoğunlukla tip 1, aşağıya (17 derece±14,28) ve sola (73 derece±6,88) oryantasyonlu olduğu görülmüştür.

Etik

Etik Kurul Onayı: Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Yerel Etik Komitesi çalışma protokolünü onayladı (onay no: 2020.39.02.13).

Hasta Onayı: Retrospektif çalışmadır.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir. 

Finansal Destek: Çalışma için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.

References

1
Sehgal G, Srivastava AK, Sharma PK, Kumar N, Singh R, Parihar A, et al. Morphometry of the celiac trunk: a multidetector computed tomographic angiographic study. Journal of the Anatomical Society of India. 2013;62:23-7.
2
Selvaraj L, Sundaramurthi I. Study of Normal Branching Pattern of the Coeliac Trunk and its Variations Using CT Angiography. J Clin Diagn Res. 2015;9:AC01-4.
3
Standring S. Gray’s Anatomy. 39th ed. Edinburgh; New York, NY: Elsevier Churchill Livingstone; 2005.
4
Santos PVD, Barbosa ABM, Targino VA, Silva NA, Silva YCM, Barbosa F, et al. ANATOMICAL VARIATIONS OF THE CELIAC TRUNK: A SYSTEMATIC REVIEW. Arq Bras Cir Dig. 2018;31:1403.
5
Panagouli E, Venieratos D, Lolis E, Skandalakis P. Variations in the anatomy of the celiac trunk: A systematic review and clinical implications. Ann Anat. 2013;195:501-11.
6
Song SY, Chung JW, Yin YH, Jae HJ, Kim HC, Jeon UB, et al. Celiac axis and common hepatic artery variations in 5002 patients: systematic analysis with spiral CT and DSA. Radiology. 2010;255:278-88.
7
Yi SQ, Terayama H, Naito M, Hayashi S, Moriyama H, Tsuchida A, et al. A common celiacomesenteric trunk, and a brief review of the literature. Ann Anat. 2007;189:482-8.
8
Cavdar S, Sehirli U, Pekin B. Celiacomesenteric trunk. Clin Anat. 1997;10:231-4.
9
Obara H, Matsumoto K, Fujimura N, Ono S, Hattori T, Kitagawa Y. Reconstructive surgery for a fusiform common celiomesenteric trunk aneurysm and coexistent abdominal aortic aneurysm: report of a case. Surg Today. 2009;39:55-8.
10
Ozgokce M, Ayyıldız VA, Ogul H, Arslan H, Batur A, Yavuz A, et al. Common coeliacomesenteric trunk: a computed tomography radiological study. Folia Morphol (Warsz). 2018;77:683-6.
11
Tang W, Shi J, Kuang LQ, Tang SY, Wang Y. Celiomesenteric trunk: New classification based on multidetector computed tomography angiographic findings and probable embryological mechanisms. World J Clin Cases. 2019;7:3980-9.
12
Whitley A, Oliverius M, Kocián P, Havlůj L, Gürlich R, Kachlík D. Variations of the celiac trunk investigated by multidetector computed tomography: Systematic review and meta-analysis with clinical correlations. Clin Anat. 2020;33:1249-62.
13
Kueht ML, Wu DL, Mills JL, Gilani R. Symptomatic Celiomesenteric Trunk: Variable Presentations and Outcomes in 2 Patients. Tex Heart Inst J. 2018;45:35-8.
14
Lovisetto F, Finocchiaro De Lorenzi G, Stancampiano P, Corradini C, De Cesare F, Geraci O, et al. Thrombosis of celiacomesenteric trunk: report of a case. World J Gastroenterol. 2012;18:3917-20.
15
Lee V, Alvarez MD, Bhatt S, Dogra VS. Median arcuate ligament compression of the celiomesenteric trunk. J Clin Imaging Sci. 2011;1:8.
16
Ratra A, Campbell S. Recurrent Mesenteric Ischemia from Celiomesenteric Trunk Stenosis. Cureus. 2018;10:2751.
17
Pannatier M, Duran R, Denys A, Meuli R, Zingg T, Schmidt S. Characteristics of patients treated for active lower gastrointestinal bleeding detected by CT angiography: Interventional radiology versus surgery. Eur J Radiol. 2019;120:108691.
18
Prakash, Mokhasi V, Rajini T, Shashirekha M. The abdominal aorta and its branches: anatomical variations and clinical implications. Folia Morphol (Warsz). 2011;70:282-6.
19
Songür A, Toktaş M, Alkoç O, Acar T, Uzun İ, Baş O, et al. Abdominal Aorta and Its Branches: Morphometry - Variations In Autopsy Cases. Eur J Gen Med. 2010;7:321-5.
20
Best IM, Pitzele A, Green A, Halperin J, Mason R, Giron F. Mesenteric blood flow in patients with diabetic neuropathy. J Vasc Surg. 1991;13:84-9.
21
Kozhevnikova TI. Individual’nye i vozrastnye osobennosti v stroenii chrevnogo stvola cheloveka [Age and individual characteristics in the structure of the celiac trunk in man]. Arkh Anat Gistol Embriol. 1977;72:19-25.
22
Silveira LA, Silveira FB, Fazan VP. Arterial diameter of the celiac trunk and its branches. Anatomical study. Acta Cir Bras. 2009;24:43-7.
23
Walker TG. Mesenteric vasculature and collateral pathways. Semin Intervent Radiol. 2009;26:167-74.
24
Lipshutz B. A Composite Study of the Coeliac Axis Artery. Ann Surg. 1917;65:159-69.
25
Adachi B, Hasebe K, Kyōto Teikoku Daigaku, Kenkyūsha, History of Medicine Collection (David M. Rubenstein Rare Book & Manuscript Library), Paul Kligfield Collection (David M. Rubenstein Rare Book & Manuscript Library). Das Arteriensystem der Japaner. 1928.
26
Morita M. Reports and conception of three anomalous cases on the area of the celiac and the superior mesenteric arteries. Igaku Kenkyu (Acta Med). 1935;9:1993-2006.
27
Michels N. Blood supply and anatomy of the upper abdominal organs, with a descriptive atlas. J.B. Lippincott Company, Philadelphia; 1955.
28
Uflacker R. Atlas of Vascular Anatomy: An Angiographic Approach. 1st ed. Philadelphia PA: Lippincott Williams & Wilkins; 1997.
29
Chen H, Yano R, Emura S, Shoumura S. Anatomic variation of the celiac trunk with special reference to hepatic artery patterns. Ann Anat. 2009;191:399-407.
30
Venieratos D, Panagouli E, Lolis E, Tsaraklis A, Skandalakis P. A morphometric study of the celiac trunk and review of the literature. Clin Anat. 2013;26:741-50.
31
Petnys A, Puech-Leão P, Zerati AE, Ritti-Dias RM, Nahas WC, Neto ED, et al. Prevalence of signs of celiac axis compression by the median arcuate ligament on computed tomography angiography in asymptomatic patients. J Vasc Surg. 2018;68:1782-7.
32
Vandamme JP, Bonte J. Vascular anatomy in abdominal surgery. 1st ed. New York, NY: Thieme Medical Pub; 1st edition. Jan 15, 1990.
33
Gielecki J, Zurada A, Sonpal N, Jabłońska B. The clinical relevance of coeliac trunk variations. Folia Morphol (Warsz). 2005;64:123-9.
34
Saeed M, Murshid KR, Rufai AA, Elsayed SE, Sadiq MS. Coexistence of multiple anomalies in the celiac-mesenteric arterial system. Clin Anat. 2003;16:30-6.
35
Peterson J, Hage AN, Diljak S, Long BD, Marcusa DP, Stribley JM, et al. Incidental Anatomic Finding of Celiacomesenteric Trunk Associated with ‘Nutcracker Phenomenon,’ or Compression of the Left Renal Vein. Am J Case Rep. 2017;18:1334-42.
36
Dappa E, Higashigaito K, Fornaro J, Leschka S, Wildermuth S, Alkadhi H. Cinematic rendering - an alternative to volume rendering for 3D computed tomography imaging. Insights Imaging. 2016;7:849-56.