COVID-19 Pandemisinin Çocuk Acil Başvurularına Etkisi: Önceki Yıl ile Karşılaştırma
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 369-376
Aralık 2022

COVID-19 Pandemisinin Çocuk Acil Başvurularına Etkisi: Önceki Yıl ile Karşılaştırma

Namik Kemal Med J 2022;10(4):369-376
1. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Acil Kliniği, İstanbul, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 25.07.2022
Kabul Tarihi: 01.09.2022
Yayın Tarihi: 15.12.2022
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) salgınının tüm dünyaya yayılmasını önlemek için alınan karantina kararlarının ardından acil servislere (AS) başvurular birçok hastanede kesintiye uğramıştır. AS’lerde pandemiye yönelik yeni triyaj birimleri oluşturulmuştur. Çalışmamızda pandemi öncesindeki yılın aynı döneminde çocuk AS’ye başvuran hasta sayısını, hastalıkların dağılım özelliklerini pandeminin başladığı dönemle karşılaştırarak değişimi değerlendirmeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem:

COVID-19 pandemisi süresince 10.03.2020-10.04.2020 tarihleri arasında ve bir önceki yılın aynı döneminde çocuk AS’ye başvuran 0-18 yaş arası 4943 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastanenin elektronik kayıtlarından demografik ve epidemiyolojik özellikler, başvuru tarihi, acil durum, komorbid hastalık öyküsü, tanı ve yatış durumu gibi tıbbi veriler alınarak retrospektif bir çalışma yapıldı.

Bulgular:

Yıllara göre başvuruların %80,7’si (n=3989) 2019 yılında ve %19,3’ü (n=954) 2020 yılında oldu. Hasta sayısında %76’lık bir azalma görüldü. Beş yaş altı çocuk AS’ye başvuru oranı 2020 yılında %39 (n=372) iken 2019 yılında %43,6 (n=1739) (p=0,010) olarak bulundu. Çocuk AS’ye başvuranlarda komorbid hastalık oranı 2019 yılında %23,7 iken 2020 yılında %27,9 idi (p=0,007). Öncelikli acil olarak değerlendirilen hasta oranı 2019 yılında %10,6 olup 2020 yılında ise %17,9 olarak saptandı (p<0,001). 2019 yılında servis yatışı olan hasta oranı %5,2 iken bu oran 2020 yılında %13,8 idi (p<0,001). Nöroloji, endokrinoloji, hematoloji-onkoloji ve yenidoğan grubu patolojileri ve ev kazaları 2020 yılında istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,037, p=0,002, p<0,001, p=0,040, p<0,001). Astım atağı, yabancı cisim alımı ve ağır anemi oranları yıllara göre değerlendirildiğinde 2020 yılında anlamlı olarak yüksekti (p<0,001, p<0,001, p=0,022).

Sonuç:

COVID-19 salgınında olduğu gibi, AS’ye başvuruların azalması yaygın pediyatrik acil durumlarda tanı ve tedavinin gecikmesine, morbidite ve mortalitenin artmasına neden olabilir. Bu çalışma, doktorların pediatrik AS’lerde acil teşhis ve tedavi süreçlerini yeni bir pandeminin başlaması veya mevcut pandeminin devam etmesi nedeniyle hızlı bir şekilde yönetmelerini sağlayabilir. Olası pandemi durumlarında çocuk acile başvuran hastaların sayısında azalma görülmesine rağmen başvuruların kritik hastalık grubundan olabileceği unutulmamalıdır.

GİRİŞ

Koronavirüs hastalığı-19 (COVID-19) ilk olarak 2019 yılının sonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktı1. Dünya Sağlık Örgütü 30 Ocak 2020’de uluslararası bir halk sağlığı acil durumu ilan etti. 11 Mart 2020’de yeni Şiddetli akut solunum sendromu-Koronavirüs-2 (SARS-CoV-2) salgını resmi olarak bir pandemi olarak tanımlandı2. Türkiye’de okullar 16 Mart 2020’de tatil edildi ve doğum tarihi 1 Ocak 2000 ve sonrası olanlar için, 3 Nisan 2020 tarihinde sokağa çıkma yasağı getirildi.

COVID-19 salgınının tüm dünyaya yayılmasını önlemek için alınan sokağa çıkma yasağı kararlarının ardından birçok hastanede acil servis (AS) hizmeti başta olmak üzere rutin ve elektif işlemlerin çoğu kesintiye uğradı. AS’lerde triyaj üniteleri oluşturuldu ve şüpheli COVID-19 olgularını diğer acil olgulardan ayırmak için yeniden düzenlemeler yapıldı3,4. COVID-19 salgını başladığında, karantina uygulanmaya başlanmadan hemen önce, farklı ülkelerdeki AS’lerde COVID-19 dışı şikayetleri olan hasta sayısında ani bir düşüş bildirildi5-9. AS başvurularındaki bu düşüşün öncelikle morbidite ve mortalitesi yüksek olan çok acil hastalarda olduğu belirlendi. Acil müdahale edilmesi gereken bu hastalar AS’lere kabul edilmedi ve uzun süre evde bekletildi. Ayrıca nörolojik, endokrinolojik ve onkolojik hastalıklar gibi altta yatan sorunların akut alevlenmesi veya cerrahi nedenlerle AS’ye yatışlarının devam etmesi beklenen çocukların başvurularında da düşüşler gözlendi7,8,10. Başlangıçta, AS’lerdeki hasta sayısındaki azalma, dünya çapında COVID-19 hastalarına daha fazla yer ve zaman ayırmak için memnuniyetle karşılandı, ancak başvurulardaki düşüşün devam etmesi endişe yaratmaya başladı. Hastanelere ve AS’ye başvuruların azalmasının çocuk sağlığı üzerinde olası çeşitli olumsuz etkileri olabilir. Çeşitli metabolik, nörolojik, hematolojik, immünolojik ve sendromik hastalıkları olan ve buna bağlı olarak trakeostomi kanülü, ventriküloperitoneal şant, ev tipi ventilatör, nebulizatör ve noninvaziv mekanik ventilatör gibi cihazlar kullanan çocuklar ve perkütan endoskopik gastrostomi ve üriner ve venöz kateter gibi özel ihtiyaçları olanlar sağlık hizmetlerine erişim eksikliği nedeniyle sağlıklı çocuklara göre potansiyel olarak daha yüksek ciddi hastalık riski altındadır.

Acil başvuruların azalmasının çeşitli nedenleri ve farklı alternatif çözüm yöntemleri bulunmaktadır. Hastanelerde SARS-CoV-2 ile enfekte olma endişesi, hasta sayısının fazla olması, bekleme alanlarının aşırı kalabalık olması ve sağlık personeli için kişisel koruyucu ekipmanların yetersiz olması acil başvuru sayısındaki azalmanın nedenleri olarak bildirilmiştir8,11,12. Hasta ve ailelerinin acil durumlar için tedaviyi ertelemeleri veya aramayı bırakmaları, önlenebilir morbidite ve mortalite nedenleri açısından gelecekte önemli bir risk oluşturacaktır. COVID-19 salgınının belirsiz durumlarından biri, AS’ye veya hastanelere kabul edilmeyen hastaların yönetimine ilişkin belirsizliktir. Pandemi sırasında, etken hastalığın bulaşma endişesi nedeniyle AS’ye kabul edilmeyen hastalara nasıl yardım edileceğini planlamak gerekir. Acil olan ve olmayan hastaların başvuru özelliklerindeki değişikliklerin incelenmesi bu konuda yapılacak düzenlemelere yardımcı olacaktır.

Bu nedenle geçen yılın aynı döneminde pediatri AS’ye başvuran hasta sayısını, hastalıkların dağılım özelliklerini, yatış oranlarını ve takip durumlarını pandemi başlangıç dönemi ile karşılaştırarak değişimi değerlendirmeyi amaçladık.

GEREÇ VE YÖNTEM

Hastanemizde COVID-19 şüphesi veya pozitifliği olan hastalar ve diğer hastalar için güncel kılavuzlar ışığında ayrı değerlendirme ve yatarak takip alanları oluşturulmuştur. Bu şekilde hasta ve ailelerinin kaygı ve korkularının hafifleyeceği ve AS’ye başvuru sayılarının etkilenmeyeceği düşünülmüştür.

COVID-19 pandemisi sürecinde 10 Mart-10 Nisan 2019 tarihleri arasında ve 2020 yılının aynı günlerinde çocuk AS’ye başvuran 0-18 yaş arası 4943 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastanenin elektronik kayıtlarından demografik ve epidemiyolojik özellikler, başvuru tarih ve saati, acil durum, komorbid hastalık öyküsü, tanı ve yatış durumu gibi tıbbi veriler alınarak retrospektif, gözlemsel bir çalışma yapıldı. 2020 için AS ziyaretleri, hasta özellikleri ve tanılar gibi bilgilerdeki değişim yüzdesi hesaplandı ve 2019 ile karşılaştırıldı. Her bir faktör arasındaki etkileşimler ve AS ziyaretlerindeki genel varyasyon değerlendirildi. Hastalar sistem ve tanılarına göre belirli gruplara ayrıldı. İzlem durumuna göre servis, yoğun bakım ve çocuk acil takipleri hastane kabulü olarak kabul edildi. Hastalıklar tek tek veya kategorize edilerek değerlendirildi.

Çalışmanın dışlanma kriteri olarak çalışmada kullanılacak verilere ulaşmada sorun yaşanan durumlar belirlendi.

Bu çalışmanın birincil amacı, bu pandemilerin AS’ler üzerindeki etkilerini belirlemektir. İkincil amacı, mevcut pandemi ve gelecekteki diğer pandemiler için bir AS prosedürü geliştirmektir.

İstatistiksel Analiz

Analizler Statistical Package for the Social Sciences 26.0 (macOS için) programı ile yapıldı. Verilerin normal dağılımı Kolmogorov-Smirnov testi kullanılarak değerlendirildi. Tanımlayıcı istatistiklerde kategorik veriler sayı ve yüzde olarak, kategorik olmayan veriler ise normal dağılmadıkları için medyan (25-75 persentil) olarak sunuldu. Analitik istatistiklerde ki-kare testi ve Fisher’in kesinlik testi kullanıldı. Tip-1 hatası (a) %5 olarak kabul edildi.

Bu çalışma İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Etik Kurulu tarafından onaylandı (onay tarihi: 15/02/2020, karar numarası: 10).

BULGULAR

Her iki zaman diliminde pediatrik AS’ye başvuran 4943 hastanın medyan yaşı 5 yıl idi (2-10). Çocukların %45,9’u (n=2270) kızdı. Çocukların toplam %24,5’inde (n=1211) ek hastalık vardı. Başvuruların %80,7’si (n=3989) 2019’da, %19,3’ü (n=954) 2020’de gerçekleşti. Yıllar içinde başvuru sayısında %76 oranında azalma oldu. 2020 yılında 5 yaş altında pediatri AS’ye başvuru oranı %39 (n=372) iken 2019 yılında %43,6 (n=1739) olup anlamlı derecede önemliydi (p=0,010). Hastaneye başvurdukları günlere göre değerlendirildiğinde 2019 yılında hastaların %28’inin, 2020 yılında ise %23,7’sinin hafta sonu başvurduğu belirlendi. 2019’da hafta sonu başvuruları 2020’ye göre anlamlı derecede yüksekti (p=0,007). Yıllara göre hastaneye yatış süreleri karşılaştırıldığında, üç farklı zaman diliminde başvuru oranları açısından anlamlı fark olduğu saptandı (p=0,021). Alt grup analizinde bu gruplar arasındaki farkın 00:00-07:59 saatlerinden kaynaklandığı ve 2020 yılında 2019 yılına göre daha fazla başvuru olduğu belirlendi.

Çocuk AS’ye başvuranlarda yandaş hastalık oranı 2019 yılında %23,7 iken 2020 yılında %27,9 idi ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,007). Öncelikli acil olarak kabul edilen hasta oranı 2019’da %10,6, 2020’de %17,9 idi ve bu fark anlamlıydı (p<0,001). 2019 yılında servise yatış gerektiren hasta oranı %5,2 iken 2020 yılında bu oran %13,8 olup, anlamlı fark vardı (p<0,001).

2020 yılında yoğun bakıma yatış oranı %0,5 (n=5) iken 2019 yılında %0,3 (n=13) olarak bulunmuş ve istatistiksel olarak fark bulunmamıştır (p=0,369). 2020 yılında 21 olguda (%2,2) COVID-19 polimeraz zincir reaksiyonu testi pozitifti (Tablo 1).

Yıllara göre nöbet, pnömoni, akut apandisit, invaginasyon, metabolik dekompansasyon, ilaç intoksikasyonu ve toksik madde alımı gibi olguların başvuru oranları incelendiğinde anlamlı fark bulunmadı. Yıllara göre astım atağı, yabancı cisim aspirasyonu ve ağır anemi oranları değerlendirildiğinde 2020 yılında başvuruların anlamlı olarak yüksek olduğu görüldü (p<0,001, p<0,001, p=0,022) (Tablo 2).

Çocuk AS’ye başvuran hastalar tanılarına göre belirli gruplara ayrıldı ve yıllara göre değerlendirildi. Nöroloji, endokrinoloji, hematoloji-onkoloji ve yeni doğan birimlerinde takip edilen hastaların patolojileri ve ev kazaları 2020 yılında anlamlı olarak yüksek bulundu (sırasıyla p=0,037, p=0,002, p<0,001, p=0,040, p<0,001). Ürtiker gibi dermatolojik hastalıklar, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi solunum yolu hastalıkları ve akut gastroenterit gibi gastrointestinal sistem patolojileri 2020’de anlamlı olarak daha düşüktü (sırasıyla p=0,003, p<0,001, p=0,002). Nörolojik patolojiler içerisinde değerlendirilen baş ağrısı-baş dönmesi tanısında istatistiksel bir değerlendirme yapılamasa da 2020 yılında 2019 yılına göre belirgin bir düşüş gözlendi. 2020 yılında kardiyolojik patolojiler kapsamında değerlendirilen tanılar arasında çarpıntı oranı önemli ölçüde artarken, göğüs ağrısı olgularının oranı önemli ölçüde azaldı. Solunum yolu patolojisi kapsamında değerlendirilen akut bronşiyolit ve astım atağı tanısı yüzdelerinin 2020 yılında 2019 yılına göre önemli ölçüde arttığı kaydedildi. 2019 yılında kolonya/dezenfektan zehirlenmesi olgusu olmamasına rağmen 2020 yılında zehirlenme olgularının yüzdesindeki artış dikkat çekti. Hematoloji/Onkoloji grubundaki tanılar değerlendirildiğinde 2020 yılında 2019 yılına göre febril nötropeni olgularına ek olarak faktör eksikliğine bağlı kanama olgularının yüzdesinde anlamlı düşüş gözlendi (Tablo 3).

TARTIŞMA

Verilerimiz, COVID-19 pandemisi sırasında geçen yılın aynı dönemine göre acil başvurularda %76 oranında önemli bir düşüş olduğunu gösterdi. Erişkinlerde mortalitesi yüksek acillerde AS’ye başvuruların yarı yarıya azaldığı bildirilse de bizim çalışmamızda kırmızı öncelikli başvurularda azalma olmadığı görüldü.

Bazı araştırmalar, sokağa çıkma yasağı henüz başlamadan önce COVID-19 pandemisinin başlangıcında AS’ye kabullerde bir düşüş olduğunu bildirmiştir6,7,13,14. Çocuk AS’ye hafta sonu başvuru sayısı 2020’de 2019’a göre önemli ölçüde azaldı. Karantina döneminde sadece hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasağı bu duruma neden olmuş olabilir. Çocuklar için AS’ye başvuru saatlerine bakıldığında, saat 12.00’den sabah 08.00’e kadar olan başvuru sayısının 2020 yılında, 2019 yılına göre önemli ölçüde arttığı belirlendi. 2020 yılında bu saatlerde daha fazla başvuru olması, hastaların şikayet durumunda beklemeden hastaneye başvurduğu veya belirtilen saatlerde AS’de daha az kalabalığa maruz kalacaklarını düşündükleri anlamına gelebilir. Çocuk AS’ye başvuruları inceleyen bir çalışmada, tüm zaman boyunca hafta sonu başvuruların daha fazla olduğu gösterilmiş ve pandemi döneminde günlük başvuru sayılarında çarpıcı bir düşüş gözlenmiştir15.

Erişkinlerde yapılan araştırmalar, serebrovasküler olaylar, inme ve miyokard enfarktüsü gibi yüksek morbidite ve mortaliteye sahip hastalıklar ile acil başvurularda, beklenmedik ve orantısız düşüşler bildirmiştir7,13. Ayrıca, pediyatrik hastalarda morbidite ve mortalitede, kritik hastaların AS’lere kabulündeki gecikme nedeniyle artış bildiren çalışmalar da vardır8,15. Çalışmamızda yoğun bakımda yatan 5 (%0,5) hasta vardı ve ölüm olmadı.

Pandemi sürecinde hastane başvurularındaki azalmaya rağmen öncelikli acil olarak değerlendirilen olgu oranının bir önceki yıla göre istatistiksel olarak daha yüksek olduğu tespit edildi. Öncelikli acil olgu oranlarındaki ve hastanede yatan hasta oranlarındaki artış dikkate alındığında ve kritik hastaların AS’lere başvurularının pandemiye rağmen devam ettiği düşünüldüğünde, AS’lerde bu hastalar için yeterli sayıda deneyimli sağlık çalışanının organize edilmesi gerektiği sonucuna varılabilir.

Angoulvant ve ark.16 pediatrik AS başvurularında akut gastroenterit, soğuk algınlığı, akut bronşiolit ve akut otitis media şikayetlerinde %70’ten fazla azalma olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda 2020 yılında astım atağı, yabancı cisim alımı ve şiddetli anemi gibi morbidite ve mortalitesi yüksek hastalıklar nedeniyle başvuru oranları 2019 yılına göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Evde daha fazla vakit geçirmek zorunda kalındığı için yabancı cisim alımı artmış olabilir. Astım atağı başvurularındaki artışın, ailelerin COVID-19’a bağlı öksürme ve solunum sıkıntısı semptomları konusundaki farkındalığının artmasından kaynaklandığı düşünüldü. Şiddetli anemideki artışın nedeni kronik hastalıkların kötüleşmesi ve takibinin gecikmesi sonucu olabilir.

Morbidite ve mortalitesi yüksek hastalıklar nedeniyle pediatrik hastalarda hastaneye başvuru yüzdesinin arttığı ve acil tıbbi bakıma ihtiyacı olan hastaların sokağa çıkma yasağı sırasında önemli bir gecikmeye neden olmadan pediatrik AS’ye kabul edildiği bildirilmiştir9. Verilerimizde yıllara göre nöbet, pnömoni, akut apandisit, ilaç zehirlenmesi, invajinasyon, metabolik hastalık dekompansasyonu ve toksik madde alımı durumlarında anlamlı bir değişiklik bulunmadı. Yetişkinlerden farklı olarak aileler morbidite ve mortalitesi yüksek olan bu hastalıkların evde tedavi edilemeyeceğini düşündükleri için çocuklarını AS’ye getirmişlerdir.

Çalışmamızın sonuçları incelenirken hastalar sistemlerine ve tanılarına göre belirli gruplara ayrıldı ve nörolojik, endokrinolojik, hematolojik-onkolojik ve yeni doğan hastalıkları ile ev kazalarının 2020 yılında 2019 yılına göre anlamlı olarak yüksek olduğu saptandı. Yapılan bir çalışmada neoplastik hastalıkların oranında %5,6’dan %14,9’a artış, perinatal patolojiler ve kalp-dolaşım sistemi hastalıkları oranında ise sırasıyla %22,5’ten %8,1’e ve %5,6’dan %0’a düşüş olduğu bildirilmiştir15. Bu tanı gruplarına ait hastalıkların daha ciddi şikayetleri olan hastalıklar olması nedeniyle ailelerin pandemi sürecinde bile evde kalmayı tercih etmedikleri düşünülmüştür. Çocukların evde kalma sürelerinin uzunluğuna bağlı olarak ev kazalarında artış olduğu tespit edildi. Acil olmayan hastalıklar için AS’ye başvuru sayısındaki azalmaya bağlı olarak acil başvuru sayısındaki ciddi hastalık oranının arttığı sonucuna varıldı.

Dermatolojik hastalıklar, solunum yolu hastalıkları ve gastrointestinal sistem patolojilerinin sayısı bir önceki yıla göre önemli ölçüde azaldı. Şikayetleri daha hafif olan bu tanı gruplarının hastalıkları için, aileler evde takip ve tedaviyi tercih etmiş olabilir veya evde izolasyon sonucu hastalanma sıklığı azalmış olabilir. 2020 yılında baş ağrısı, baş dönmesi ve göğüs ağrısı oranları azalırken çarpıntı oranı arttı. Pandemiden kaynaklanan kaygı nedeniyle çarpıntı şikayeti artmış olabilir. Hasta ve ailelerinin AS’ye gelmek yerine bir süre evde takip edilmek istemeleri baş ağrısı, göğüs ağrısı gibi sübjektif şikayetlerle başvuruların azalmasında etkili olmuş olabilir. 2020 yılında çocuk AS’ye baş ağrısı, göğüs ağrısı gibi şikayetlerle geç başvuran kritik hastamız olmadı. Pediatrik hastalarda yapılan bir çalışmada karantinayı takiben ateş, solunum sıkıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, kulak ağrısı, baş ağrısı gibi solunum yolu enfeksiyonu semptomları ile baş dönmesi ve göğüs ağrısı gibi fonksiyonel sendromlara bağlı rahatsızlıklarda ve yaralanmalarda anlamlı bir azalma olduğu bildirilmiştir9.

Diğer çalışmalarda tedavi edilebilecek önemli hastalığı olan hasta sayısı azalırken5 ciddi olmayan şikayetlerle başvuru sayısındaki azalma daha dikkat çekiciydi17. Çalışmamızda solunum yolu hastalığı grubunda pediatrik AS’nin sık görülen ancak acil olmayan kategorisinde üst solunum yolu enfeksiyonu olan hasta sayısı azalmıştır. 2020 yılında akut bronşiolit ve astım atağı tanısı alan hastaların başvuru oranları 2019 yılına göre artış gösterdi. Bu duruma ailelerin ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı gibi COVID-19 benzeri semptomlara karşı bilinçlenmesinden kaynaklandığı düşünülüyordu. Hematoloji-onkoloji grubundaki tanılar incelendiğinde faktör eksikliğine bağlı kanama bozuklukları ve febril nötropeni olgularında 2020 yılında 2019 yılına göre başvuru yüzdesinin azaldığı görüldü. Faktör eksikliğine bağlı kanama ile başvuran hasta oranındaki azalmanın evde izolasyon süresi sonucunda travma maruziyetinin azalmasından kaynaklanabileceği düşünülmüştür. Febril nötropenili hasta oranındaki düşüşte, pandemi döneminde evde izolasyona bağlı olarak enfeksiyöz ajanlardan korunmanın etkisi olabileceği öngörüldü.

2020 yılında çocuk AS’ye başvuran hastaların hastaneye yatış oranı 2019 yılına göre oldukça yüksekti. Bu durum bize pandemi döneminde, yetişkinlerden farklı olarak pediatrik hastaların daha ciddi şikayetler ve hastaneye yatış endikasyonları ile çocuk AS’ye başvurduklarını ve hafif şikayetlerin de kendi imkanları ile farklı yöntemlerle evde takip edilebileceğini düşündürdü. Ancak yıllara göre başvuran hastaların yoğun bakım ünitesine yatış oranları arasında istatistiksel olarak fark yoktu. Hastaların yoğun bakım gerektirecek kadar ağırlaşmadan AS’ye getirildiği düşünüldü. Yapılan çalışmalarda hastaneye yatış oranlarının arttığı bildirilmiştir15,18. Bulgularımızdaki hastaneye yatışlardaki artış literatür ile uyumludur.

2020 yılında ek hastalığı olan hasta oranı 2019 yılına göre istatistiksel olarak daha yüksekti. Bu hastalar kronik hastalıklar nedeniyle takip edildikleri için, pandemi döneminde ayakta tedavi hizmetlerindeki aksamaların ve kronik hastalıklara bağlı akut alevlenmelerin hızla kötüleşebileceğini biliyorlardı, bu yüzden rutin muayeneler, takip ve nazogastrik tüp değişimi için AS’ye geldiler. Komorbid hastalığı olan hastalarımızda ağır hastalık veya ölüm görülmedi.

2019 yılında herhangi bir kolonya veya dezenfektan zehirlenmesi olgusu görülmezken, 2020 yılında %40 gibi yüksek oranda kolonya veya dezenfektan zehirlenmesi olguları gözlemlendi. Bu artışın pandemi döneminde kolonya ve dezenfektanların daha erişilebilir alanlarda olmasından dolayı olduğu düşünülebilir. Bir çalışmada, el dezenfektanlarının çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanması konusunda bilgi eksikliği olduğu bulunmuştur19. COVID-19 salgını sırasında, Ulusal Zehir Merkezi’nde el dezenfektanları hakkında bilgi arama oranının arttığı bildirilmiştir20. Zehirlenme olgularındaki artışın dezenfektan kullanımının artmasından ve çocukların ulaşabileceği alanlarda bulunmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Çalışmanın Sınırlılıkları

Çalışmanın sınırlılığı, tek merkezli ve kesitsel bir çalışma olmasıdır. Çalışmamızın güçlü yanlarından biri, sokağa çıkma yasağının önemli değişikliklerin yaşandığı ilk dönemini kapsamasıdır. İkincisi, AS başvurularındaki demografik faktörler, AS’ye başvuru özellikleri, tanıları, hastalıkların şiddeti ve komorbiditeleri hem hastalık hem de sistem bazında incelenmiştir. Ayrıca gelecekteki pandemiler için potansiyel risk faktörleri de değerlendirilmiştir.

SONUÇ

COVID-19 salgınının uzaması veya gelecekteki pandemiler, çocuklara yönelik sağlık hizmetlerinin genel olarak yetersiz kalmasına yol açabilir. Çalışmamızın sonuçlarının, yeni bir pandeminin başlaması veya mevcut pandeminin devam etmesi nedeniyle sokağa çıkma dönemlerindeki başvurular sırasında pediatrik AS’lerde acil tanı ve tedavi süreçlerinin hekimler tarafından hızlı bir şekilde yönetmelerine katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz.

Etik

Etik Kurul Onayı: Bu çalışma İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Etik Kurulu tarafından onaylandı (onay tarihi: 15/02/2020, karar numarası: 10).

Hasta Onayı: Retrospektif çalışmadır.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir. 

Yazarlık Katkıları

Cerrahi ve Medikal Uygulama: M.U., R.Y., S.G., Konsept: M.U., R.Y., S.G., Dizayn: M.U., R.Y., S.G., Veri Toplama veya İşleme: R.Y., S.G., Analiz veya Yorumlama: M.U., R.Y., Literatür Arama: R.Y., S.G., Yazan: M.U., R.Y., S.G.

Çıkar Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemiştir.

Finansal Destek: Çalışmamız için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.

References

1
Zhou P, Yang XL, Wang XG, Hu B, Zhang L, Zhang W, et al. A pneumonia outbreak associated with a new coronavirus of probable bat origin. Nature. 2020;579:270-3.
2
Abrams EM, Greenhawt M. Risk Communication During COVID-19. J Allergy Clin Immunol Pract. 2020;8:1791-4.
3
Carenzo L, Costantini E, Greco M, Barra FL, Rendiniello V, Mainetti M, et al. Hospital surge capacity in a tertiary emergency referral centre during the COVID-19 outbreak in Italy. Anaesthesia. 2020;75:928-34.
4
Feral-Pierssens AL, Claret PG, Chouihed T. Collateral damage of the COVID-19 outbreak: expression of concern. Eur J Emerg Med. 2020;27:233-4.
5
Isba R, Edge R, Jenner R, Broughton E, Francis N, Butler J. Where have all the children gone? Decreases in paediatric emergency department attendances at the start of the COVID-19 pandemic of 2020. Arch Dis Child. 2020;105:704.
6
Thornton J. Covid-19: A&E visits in England fall by 25% in week after lockdown. BMJ. 2020;369:m1401.
7
Wong LE, Hawkins JE, Langness S, Murrell KL, Iris P, Sammann A. Where Are All the Patients? Addressing Covid-19 Fear to Encourage Sick Patients to Seek Emergency Care. NEJM Catal Innov Care Deliv. 2020;10.1056/CAT.20.0193.
8
Lazzerini M, Barbi E, Apicella A, Marchetti F, Cardinale F, Trobia G. Delayed access or provision of care in Italy resulting from fear of COVID-19. Lancet Child Adolesc Health. 2020;4:e10-1.
9
Cozzi G, Zanchi C, Giangreco M, Rabach I, Calligaris L, Giorgi R, et al. The impact of the COVID-19 lockdown in Italy on a paediatric emergency setting. Acta Paediatr. 2020;109:2157-9.
10
Tam CF, Cheung KS, Lam S, Wong A, Yung A, Sze M, et al. Impact of Coronavirus Disease 2019 (COVID-19) Outbreak on ST-Segment-Elevation Myocardial Infarction Care in Hong Kong, China. Circ Cardiovasc Qual Outcomes. 2020;13:e006631.
11
The Lancet. COVID-19: protecting health-care workers. Lancet. 2020;395:922.
12
World Health Organization (WHO). World Health Organization Shortage of personal protective equipment endangering health workers worldwide. [cited May 17th 2020]. Available from: https://wwwwhoint/news-room/detail/03-03-2020-shortage-of-personal-protective-equipment-endangering-health-workers-worldwide 2020.
13
Westgard BC, Morgan MW, Vazquez-Benitez G, O’Keefe LR, Zwank MD. Characteristics of patients presenting, and not presenting, to the emergency department during the early days of COVID-19. MedRx. 2020.05.05.20090795.
14
Bjørnsen LP, Næss-Pleym LE, Dale J, Laugsand LE. Patient visits to an emergency department in anticipation of the COVID-19 pandemic. Tidsskr Nor Laegeforen. 2020;140.
15
Dopfer C, Wetzke M, Zychlinsky Scharff A, Mueller F, Dressler F, Baumann U, et al. COVID-19 related reduction in pediatric emergency healthcare utilization - a concerning trend. BMC Pediatr. 2020;20:427.
16
Angoulvant F, Ouldali N, Yang DD, Filser M, Gajdos V, Rybak A, et al. Coronavirus Disease 2019 Pandemic: Impact Caused by School Closure and National Lockdown on Pediatric Visits and Admissions for Viral and Nonviral Infections-a Time Series Analysis. Clin Infect Dis. 2021;72:319-22.
17
Pata D, Gatto A, Buonsenso D, Chiaretti A. A COVID-19 outbreak’s lesson: Best use of the paediatric emergency department - Authors’ reply. Acta Paediatr. 2021;110:1371.
18
Giamello JD, Abram S, Bernardi S, Lauria G. The emergency department in the COVID-19 era. Who are we missing? Eur J Emerg Med. 2020;27:305-6.
19
Gharpure R, Hunter CM, Schnall AH, Barrett CE, Kirby AE, Kunz J, et al. Knowledge and Practices Regarding Safe Household Cleaning and Disinfection for COVID-19 Prevention - United States, May 2020. MMWR Morb Mortal Wkly Rep. 2020;69:705-9.
20
Chary MA, Overbeek DL, Papadimoulis A, Sheroff A, Burns MM. Geospatial correlation between COVID-19 health misinformation and poisoning with household cleaners in the Greater Boston Area. Clin Toxicol (Phila). 2021;59:320-5.