Gastrointestinal Ve Pankreatik Nöroendokrin Tümörlerde Somatostatin Reseptörlerinin Önemi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma Makalesi
P: 412-418
Aralık 2020

Gastrointestinal Ve Pankreatik Nöroendokrin Tümörlerde Somatostatin Reseptörlerinin Önemi

Namik Kemal Med J 2020;8(3):412-418
1. Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Pathology, Adana, TURKEY.
2. Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Nuclear Medicine, Adana, TURKEY.
3. Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Endocrinology and Methabolism, Adana, TURKEY.
4. Cukurova University Faculty of Medicine, Department of General Surgery, Adana, TURKEY.
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 02.06.2020
Kabul Tarihi: 02.09.2020
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Sonuç:

Sonuçta somatostatin reseptörleri, olguların klinik gidişini tahmin etmede faydalı olabileceği gibi hedef tedavide de yer almaktadır.

Bulgular:

Olguların çoğu düşük dereceli olup, %23 olguda metastaz mevcuttur. SSTR2 %73 oranında pozitif boyanırken, SSTR3'te %47, SSTR5'te % 26 pozitif boyanma saptanmıştır. Olguların histolojik dereceleri arttıkça boyanma yüzdelerinde düşüş mevcuttur. Metastatik tümörlerde ise SSTR2'de pozitif boyanma oranı, metastatik olmayan olgulara göre daha düşüktür.

Materyal ve Metot:

Çalışmada 61 vakanın patolojik spesmenlerine somatostatin reseptörleri immüno-histokimyasal olarak uygulanmıştır.

Amaç:

Nöroendokrin tümörler heterojen bir grup tümördür. Çoğu gastrointestinal ve pankreatik nöroendokrin tümör (GEPNET) düşük dereceli olmasına rağmen agresif davranış gösterir. Somatostatin reseptörleri GEPNET'de patogenezde yer alan ve tedavide hedef teşkil eden moleküllerdir. Çalışmamızda GEPNET vakalarında somatostatin reseptörü (SSTR) 2, 3 ve 5'in tümörlerin klinikopatolojik verileri eşliğinde korelasyonunu araştırmak amaçlanmıştır.