ÖZ
Amaç
Bu çalışmanın amacı, evde bakım hemşireliği eğitim programının yaşlı ayrımcılığı ve yaşlılara yönelik tutumlar üzerindeki etkisini araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem
Bu çalışma, üçüncü basamak bir hastanede Evde Bakım Hemşireliği Eğitim Programı’na katılan 21 hemşire ile yürütülmüştür. Eğitimden önce ve sonra Fraboni Yaşlı Ayrımcılığı Ölçeği (FSA) ve Kogan Yaşlılara Yönelik Tutumlar Ölçeği (KAOPS) uygulanmıştır.
Bulgular
Hemşirelerin yaş ortalaması 33 (4,7) yıl (%61,9’u kadın) idi. Hemşirelerin toplam KAOPS ortalaması eğitimden önce 104,9±13,5 iken eğitimden sonra 102,1±15,7’ye düşmüştür. Hemşirelerin FSA toplam puan ortalamasının ön test 68,8±8,3 iken eğitimden sonra 67,7±10’a düştüğü bulunmuştur. Puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktur (p>0,05).
Sonuç
Bu çalışmada, evde bakım hemşireliği eğitim programının hemşirelerin yaşlılara yönelik ayrımcılığı ve tutumları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı olmasa da olumlu bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Bu durum, hemşirelik eğitiminin daha erken aşamalarında, örneğin lisans derslerinde, bu tür ders ve eğitimlerin verilmesinin gerekliliğini gösterebilir. Yaşlılara yönelik olumlu tutumları teşvik etmek ve yaşlı ayrımcılığını önlemek için, tüm hemşirelik derslerine yenilikçi ve amaca yönelik öğretim stratejilerinin dahil edilmesi gerekmektedir.
GİRİŞ
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki oranı hızla artmaktadır. Yaşlanan grubun komorbidite yükü göz önüne alındığında, yaşlı yetişkinlerin sağlık bakım sistemindeki ihtiyaçlarını daha iyi anlamak için geriatri eğitimi almış hemşirelere ve sağlık çalışanlarına ihtiyacımız vardır. Evde bakım hizmetlerinin %80’ini, polikliniklerin %60’ını ve yatan hasta kliniklerinin %58’ini yaşlılar kullandığından, hemşirelerin günlük uygulamalarında yaşlılarla karşılaşmaları neredeyse kaçınılmazdır1. Yapılan çalışmalar, lisans hemşirelik programlarının %25’inin ek gerontolojik eğitime ihtiyaç duyduğunu göstermiştir2. Ancak geriatri hemşireliği eğitim programı Türkiye’de hala ön lisans ve lisans hemşirelik eğitimine yaygın olarak entegre edilmemiştir. Bu eğitim eksikliği hemşirelikte hizmet içi eğitim ve öğretim yoluyla giderilmeye çalışılmaktadır.
Sağlık çalışanlarının yaşlı yetişkinlere yönelik tutumu kaliteli bakım sağlamada çok önemlidir. Yapılan bir sistematik derlemede3, 2000 yılından sonra hemşirelerin ve hemşirelik öğrencilerinin yaşlılara yönelik tutumlarında hafif bir olumsuz değişim olduğu, daha önce olumlu tutuma sahip olanların tutumlarının ise daha nötr hale geldiği belirlenmiştir4. Geriatri hemşireliğini yaygınlaştırmak için öncelikle yaşlılara karşı olumlu bir tutum geliştirmemiz ve bu yönde destekleyici bir öğrenme ortamı yaratmamız gerekmektedir. Eğitim programının tek başına yaşlılara yönelik olumlu tutum geliştirilmesine katkıda bulunup bulunamayacağı açık değildir5, 6. Çalışma koşulları ve çevre, alınan geriatri hemşireliği eğitiminin yanı sıra yaşlılığa bakış açısını da etkilemektedir7. Yaşlılara karşı olumlu tutuma sahip hemşirelik öğrencilerinin geriatri alanında kariyer planı yapmaya daha istekli oldukları ve geriatri hemşireliği eğitiminin bu ilişkiyi etkilemediği gösterilmiştir8. Yaşlı bakımına yönelik bilgi düzeyleri düşük olmasına rağmen hemşireler ve hemşirelik öğrencileri yaşlı bakımına yönelik olumlu tutuma sahip olabilirler9, 10.
Sistematik derleme çalışmaları, hemşirelerin yaşlı hastalara yönelik tutumlarının değişken olduğunu ve hemşirelik türü, çalışma klinikleri ve bireylerin özellikleri gibi birçok faktörden etkilendiğini göstermiştir3, 11. Bu çalışmanın amacı, evde bakım hemşireliği eğitim programının yaşlılara yönelik tutumlar ve yaşlı ayrımcılığı üzerindeki etkisini araştırmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEMLER
İki bağımlı ortalama (eşleştirilmiş çiftler) arasında anlamlı bir fark tespit etmek için gereken örneklem büyüklüğünü belirlemek üzere G*Power yazılımı (sürüm 3.1) kullanılarak priori güç analizi yapılmıştır. Analiz, Pekçetin ve ark.12 çalışmasından türetilen 0,91 etki büyüklüğüne sahip tek kuyruklu bir teste dayandırılmıştır. Örneklem büyüklüğümüzü 0,05 tip 1 hata, 0,91 etki büyüklüğü ve %95 güç varsayımıyla 15 olarak hesapladık.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, farklı kliniklerde çalışan 21 hemşire tek gruplu ön-son test desenli bu çalışmaya dahil edildi. Katılımcıların demografik verileri evde bakım hemşireliği eğitim programı öncesinde yapılandırılmış bir anket aracılığıyla toplandı. Evde bakım hemşireliği eğitim programı öncesinde ve sonrasında Fraboni Yaşlı Ayrımcılığı Ölçeği (FSA) ve Kogan Yaşlılara Yönelik Tutumlar Ölçeği (KAOPS), uygulandı. Çalışma onayı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından verilmiştir (karar no: 241, tarih: 25.11.2022). Tüm hastalar çalışma protokolleri hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirildi ve bilgilendirilmiş yazılı onamları alındı.
Evde Bakım Hemşirelik Eğitim Programı
Evde Bakım Hemşireliği Eğitim Programı, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen standartlaştırılmış sertifikalı bir eğitim programıdır. Hemşireler için mezuniyet sonrası bir eğitim programıdır. Toplam 52 saat teorik eğitim ve 28 saat pratik eğitim ile uygulanmaktadır. Toplam 25 ana başlıktan oluşmaktadır (Tablo 1). Saha uygulaması toplam 80 saat olup 16 saat evde bakım ziyareti ve 64 saat evde bakımda yoğun bakım yönetimini içermektedir.
Bu eğitim programı etik-ihmal-istismar, malnütrisyon ve bası yaraları gibi geriatrik sendromlar hakkında eğitim içermektedir. Ayrıca, bir geriatri uzmanı 2 saat boyunca evde bakım ve yaşamdan yaşlılığa aktivitelerin sürdürülmesi hakkında eğitim vermiştir.
FSA Ölçeği
FSA, yaşlı yetişkinlere yönelik kalıp yargıları, kaçınma ve ayrımcılığı değerlendirmek üzere tasarlanmıştır13. Birden (kesinlikle katılmıyorum) dörde (kesinlikle katılıyorum) kadar derecelendirilen dörtlü Likert ölçeği kullanılmaktadır. Stereotip alt boyutu 17 maddeden (1, 3, 5, 7, 9, 10, 11, 13, 15, 17, 18, 19, 20, 25, 26, 27, 28), ayrımcılık alt boyutu sekiz maddeden (2, 4, 8, 12, 14, 16, 22, 29) ve kaçınma alt boyutu dört maddeden (6, 21, 23, 24) oluşmaktadır. 8, 14, 21, 22, 23, 24. maddeler olumlu ifadelerdir ve Likert ölçeklerinde tersine çevrilmiş maddelerdir. Toplam puan 29 ile 116 arasında değişmektedir ve daha yüksek puan daha fazla yaş ayrımcılığına işaret etmektedir. Türkçe geçerlilik çalışması Kutlu ve ark.14tarafından yapılmış ve Cronbach alfa değeri 0,98 olarak bulunmuştur.
KAOPS Ölçeği
KAOPS, yaşlı yetişkinlere yönelik tutumları ölçmek için tasarlanmış 34 puanlık bir öz değerlendirme ölçeğidir15. Ölçekte toplam 34 madde vardır ve 17 olumlu ve 17 olumsuz ifade vardır. Tek sayılı sorular olumsuz ifadeler içerirken, çift sayılı sorular olumlu ifadeler içerir. 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 6 (kesinlikle katılıyorum) arasında bir derecelendirmeye sahip altı puanlık bir Likert ölçeği kullanılır. Olumsuz ifadeler Likert ölçeklerinde ters puanlanır. Ölçeğin puan aralığı 34-204 puan arasındadır ve yüksek puan yaşlı yetişkinlere karşı olumlu bir tutumu gösterir. Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Erdemir ve ark.16 tarafından yapılmıştır. İçerik geçerlilik indeksi 0,94’tür. Cronbach’ın alfa değeri 0,84 olarak bulunmuştur.
İstatiksel Analiz
Veri analizi için SPSS 25.0 istatistik programı kullanıldı. Kategorik değişkenlerin karşılaştırılması için ki-kare (χ2) testi ve Fisher’s exact test kullanılırken, sürekli değişkenler için bağımsız örneklem - testi ve Mann-Whitney U testi kullanıldı. Çalışma popülasyonunun temel özellikleri, normal dağılımlı sürekli değişkenler için ortalamalar ± standart sapmalar veya çarpık sürekli veriler için medyanlar ve çeyrekler arası aralık değerleri olarak sunuldu. McNemar testi ve Wilcoxon eşleştirilmiş çiftler testi, Evde Bakım Hemşirelik Eğitim Programı öncesi ve sonrası ölçek puanlarını karşılaştırmak için kullanıldı. P<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. FSA ve KAOPS yazarların izni ve onayıyla kullanıldı.
BULGULAR
Hemşirelerin yaş ortalaması 33 (4,7) yıldı. Bu hemşirelerin %61,9’u kadındı. %90,5’i lisans derecesine sahip hemşirelerdi. Katılımcıların %9,5’i geriatri hekimliği alanında eğitim almıştı, %23,8’i 65 yaş ve üzeri bir akrabasıyla yaşıyordu. Hemşirelerin toplam KAOPS ortalaması eğitimden önce 104,9±13,5 iken, eğitimden sonra 102,1±15,7’ye düştü. Eğitime göre puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p=0,537). Negatif ölçek ön testte medyan 52 [çeyrekler arası aralık (IQR): 12,5], son testte medyan 50 (IQR: 16) gösterdi. Pozitif ölçek ön testte medyan 51 (IQR: 11), son testte medyan 49 (IQR: 12) gösterdi. Ayrıca negatif ve pozitif alt ölçekler ayrı ayrı değerlendirildiğinde istatistiksel olarak fark bulunmadı (p>0,05, Z: -451 negatif alt ölçek, p>0,05, Z: -1,192 pozitif alt ölçek). Hemşirelerin başlangıç ve son test performanslarının karşılaştırmaları Tablo 2’de verilmiştir.
Hemşirelerin FSA toplam puan ortalamasının ön testte 68,8±8,3 olduğu, son testte 67,7±10’a düştüğü bulundu. Eğitim durumlarına göre puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0,354). FSA’nın “stereotip”, “ayrımcılık” ve “kaçınma” alt ölçeklerinin medyan puanları sırasıyla ön testte 38 [çeyrekler arası aralık (IQR: 9), 22 (IQR: 5), 8 (IQR: 3), olarak, son testte 40 (IQR: 9,5), 21 (IQR: 4,5), 9 (IQR: 2)] olarak bulundu. (Wilcoxon eşleştirilmiş çiftler testine göre sırasıyla p değeri: 0.711, Z: -0.371; p değeri: 0.04, Z: -2.054; p değeri: 0.111, Z: -1.592)
Eğitim öncesi ve sonrası KAOPS ile FSA puanı arasındaki ilişki ayrı ayrı incelendi. Eğitim öncesi ve sonrası KAOPS ile FSA puanı arasında anlamlı negatif korelasyon vardı (sırasıyla p=0,02, r=-0,624; p>0,02, r=-0,524). KAOPS ile FSA alt ölçekleri arasındaki korelasyon değerlendirildiğinde, KAOPS ile kaçınma alt ölçekleri arasında eğitimden önce veya sonra korelasyon yoktu (sırasıyla p>0,05, r=-0,285; p>0,05, r=-0,265), ancak stereotip alt ölçekleri her iki durumda da KAOPS ile negatif korelasyona sahipti ve bu korelasyon eğitimden sonra zayıfladı (sırasıyla p=0,008, r=-0,563; p>0,04, r=-0,447).
TARTIŞMA
Tek grup ön test/son test modeli olarak tasarlanan bu müdahale çalışması, Türkiye’deki hemşireler arasında yaşlılara yönelik tutum ve yaşlı bakımı hemşirelik eğitim programının yaşlılık ayrımcılığı üzerindeki etkisini gösteren ilk çalışmadır. Bu bağlamda, mevcut çalışma, kurum içi eğitim modeline dayalı hemşirelik uzmanlık eğitim programları ve politikaları oluşturmak için değerli kanıtlar sağlamaktadır.
Çalışmamızda, Evde Bakım Hemşirelik Eğitim Programı’na katılan hemşirelerin KAOPS puanları ön test ve son test arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çalışmamızın aksine, Akpinar ve ark.17 senaryo tabanlı yaşlanma simülasyonu deneyimini incelemiş ve hemşirelerin müdahaleden sonra istatistiksel olarak daha iyi KAOPS’a sahip olduklarını göstermişlerdir. Yaşlı simülasyon kıyafeti yaşlı hastalara karşı empatiyi ve olumlu tutumları artırsa da18, yaşlanma hakkında teorik bilgi içeren ve yaşlı simülasyon kıyafeti giymeyi içeren eğitimin, yaşlı simülasyon kıyafeti giymeden yapılan eğitime göre yaşlı hastalara karşı tutumlar üzerinde daha olumlu bir etkiye sahip olmadığı bulunmuştur19. Ancak, yaş simülasyonu kıyafeti giymiş bir seminer, hikaye anlatımı ve yaşlı bir yetişkinle gönüllü etkileşimi olan tam çok modlu simülasyonun, yalnızca teorik içeriğe sahip bir seminerden hemşirelerde daha iyi empati puanları ürettiği gösterilmiştir20. Fizyoterapi stajyerleri için, simülasyon tabanlı bütünsel sağlık eğitimi benzer sonuçlar göstermiştir21. Özellikle, kısa süreli gerontoloji kurslarının hemşirelik öğrencilerinde yaşlı yetişkinlere karşı olumlu tutumları teşvik etmede etkili olduğuna dair kanıtlar vardır22, ancak yaşlılara yönelik tutumları etkilemede etkili değildir23. Başka bir çalışmada, toplumda yaşayan yaşlı yetişkinlerle uzun süreli temasın, evde bakım öğrencileri arasında olumlu yaşlı ayrımcılığı üzerinde bir etkisi olduğu ancak yardımsever tutumlar üzerinde bir etkisi olmadığı gösterilmiştir12.
Evde Bakım Hemşirelik Eğitim Programı’ndan önce ve sonra “ayrımcılık” puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğunu bulduk. Buna karşılık, Yamashita ve ark.24, kursta yaşlı yetişkinlerin üç yaşam öyküsü videosunu (belgesel) izleyen üniversite öğrencilerinin FSA puanlarının “stereotip” ve “kaçınma” alt ölçek puanlarında azaldığını, ancak “ayrımcılık” alt ölçek puanında anlamlı bir değişiklik olmadığını göstermişlerdir. Benzer şekilde, Z Kuşağı lisans sosyal hizmet öğrencileri üzerinde yapılan yakın tarihli bir çalışma, ''gerontoloji dersi almış olmanın'' FSA puanları üzerinde hiçbir etkisi olmadığını göstermiştir25.
Çalışmamızda, eğitim öncesi ve sonrası KAOPS ve FSA puanları arasında anlamlı bir negatif korelasyon vardır. Bu, yaşlı hastalara yönelik olumlu tutumlar arttıkça yaşlı ayrımcılığının azaldığı anlamına gelir. Nesiller arası uçurumu kapatarak, ev ziyareti programı, günlük yaşam aktiviteleri simülasyonu ve yaşlı yetişkinlerle haftalık etkileşim gibi etkileşimli eğitim programları, hemşirelik öğrencileri ve üniversite öğrencilerinde yaşlı yetişkinlere ve yaşlı ayrımcılığına yönelik olumlu tutumları teşvik etmede etkilidir26-28. Empati becerileri eğitiminin ayrıca yaşlı hastalara yönelik tutumlar ve hemşirelik öğrencilerinde empati üzerinde de etkisi olduğu gösterilmiştir29. Küçük dozlarda bile olsa kuşaklar arası hizmet öğrenimi, kuşak farkını kapatarak yaşlı ayrımcılığıyla mücadeleye yardımcı olur 28. Yaşlı ayrımcılığını azaltarak yüksek kalitede gerontolojik bakım elde etmek için kuşaklar arası hemşirelik eğitiminin geliştirilmesi ve uygulanmasının gerekli olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır30.
Sağlık profesyonellerinin olumlu tutumları ayrıca yaşlı insanlarla ilgili konulara ilgiyle de ilişkilidir31-33. Son çalışmalar yaşlanma, yaş stereotipleri, geriatrik eğitim ve geriatrik bakıma yönelik tutumlar hakkındaki bilginin kariyer kararlarını ve yaşlı hastalarla ilişkileri etkilediğini göstermiştir32-37. Yaşlı yetişkinlere bakım verme isteğindeki toplam varyansın %18,9’u yaşlı yetişkinlere yönelik tutumların dolaylı etkisiyle açıklanmıştır36. Hemşirelik öğrencilerinin yaşlılara bakım verme istekleri, yaşlanmaya yönelik bilgi ve tutumlarını iyileştirerek artırılabilir.
Son araştırmalar, maneviyatın olumlu olduğunu ve hemşirelik öğrencilerinde yaşlı yetişkinlere yönelik tutumları önemli ölçüde öngördüğünü göstermiştir38-40. Ayrıca, yüksek lisans derecesine sahip olmak, hastanelerde veya bakım evlerinde çalışıp çalışmadıkları, toplumdaki yaşlı yetişkinlerle önceki deneyimler, kadın olmak, öğrencilerin hangi fakültede olduğu, son sınıfta olup olmadıkları ve yaşlı insanlarla eğitim alıp almadıkları gibi faktörlerin hepsi yaşlı insanlara yönelik tutumlar üzerinde etkilidir41, 42. Yaşlı ayrımcılığının yaşlı hastalara yönelik her türlü hastaneye yatış veya ölüm riskinin artmasıyla ilişkili olduğu bilinmektedir43. Yaşlı ayrımcılığının tükenmişlikte oynadığı rol göz önüne alındığında, yaşlı ayrımcılığını ele alan eğitim programları hemşirelerde tükenmişliği azaltabilir44. Her bakımdan yaşlı ayrımcılığını önleyen ve yaşlı ayrımcılığı konusunda farkındalık yaratan yaklaşımlara sahip olmak önemlidir.
Çalışma Kısıtlılıkları
Çalışmanın temel sınırlılığı, tek grup ön test son test çalışması olarak tasarlanmış olmasıdır. Kontrol grubu olmadan, eğitimin yaşlılara yönelik ayrımcılık ve tutum üzerindeki etkisinden emin olmak daha zordur. Bir diğer sınırlılık ise araştırmanın Türkiye’deki diğer hastanelerin hemşirelerini dahil etmek yerine yalnızca bir hastanede gerçekleştirilmiş olmasıdır. Ayrıca, yaş ve yaşam koşulları gibi karıştırıcı faktörleri ayarlamak için katılımcı sayısı azdı.
SONUÇ
Yaşlı yetişkinlere karşı olumlu bir tutum geliştirmek, özellikle sağlık profesyonelleri için çok önemlidir. Türkiye, geriatrik tıbbın son zamanlarda daha çok gündeme geldiği gelişmekte olan bir ülkedir. Bu çalışmada, evde bakım hemşirelik eğitim programının hemşirelerin ayrımcılığı ve yaşlılara yönelik tutumları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı olmasa da olumlu bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Yaşlı yetişkinlere karşı olumlu tutumları teşvik etmek için, tüm hemşirelik derslerine yenilikçi ve amaçlı öğretim stratejilerinin dahil edilmesi gerekir. Bu nedenle, hemşireler yaşa bağlı fizyolojik değişiklikler ve bunların klinik önemi konusunda farkındalık yaratmak için geriatrik bakım konusunda daha fazla eğitim almalıdır.