ÖZ
Amaç
Kadın genital kozmetik uygulamalar (GKU), bu tür işlemlere ve kozmetik ürün kullanımına olan talebin artmasıyla birlikte giderek daha popüler bir konu haline gelmektedir. Bu çalışma, kadınların gebelik veya doğum sonrasında/halinde kozmetik kullanım alışkanlıklarındaki değişiklikleri ya da planladıkları değişiklikleri ve GKU’ya yönelik tutumlarını değerlendirmeyi amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntem
Bu kesitsel ve anket temelli çalışmaya 98 gebe kadın (GK), üreme çağında olan 82 gebe olmayan kadın (GOK) ve 96 lohusa kadın (LK) dahil edilmiştir. Katılımcıların GKU hakkındaki bilgi düzeyleri, herhangi bir GKU yaptırma isteklilikleri ve kozmetik kullanımına ilişkin parametreleri belirlenmiş; ayrıca Kadın Genital Kendilik Algısı ölçeği (KGKAÖ) uygulanmıştır.
Bulgular
GKU yaptırmak isteyen kadınların KGKAÖ puanları daha düşüktü (p=0,015). GKU yaptırmayı düşünen kadınlar arasında üniversite veya üzeri eğitim düzeyine sahip olanların oranı, GOK (%76,5, p=0,021) ve LK (%42,5, p=0,015) gruplarında anlamlı düzeyde yüksekti. GOK grubundaki daha fazla kadın, gebelik/doğum durumunda kozmetik ürünlere ilişkin kriterlerini ve bilgi kaynaklarını değiştireceğini belirtti (p<0,001). Anlamlı bir oranda GOK, gebelik halinde allık, pudra ve kapatıcı kullanımını bırakmayı; gebelik/doğum durumunda ise ruj, maskara, makyaj temizleyici ve fondöten kullanımını bırakmayı düşündüğünü ifade etti (p<0,05).
Sonuç
Sağlık çalışanları, gebeler ve LK da dahil olmak üzere kadınlar arasında GKU’ya ve kozmetik ürün kullanımına yönelik talebin farkında olmalı ve bu taleplere yönelik gerekli değerlendirme ve yönlendirmeleri yapmalıdır.
GİRİŞ
Kadın genital kozmetik uygulamalar (GKU), labioplasti, vajinoplasti ve hymenoplasti gibi tıbbi endikasyonların yokluğunda genital bölgenin görünümünü iyileştirmek için yapılan yasal prosedürler olarak tanımlanmaktadır1. Giderek artan sayıda kadın kozmetik nedenlerle genital bölgelerinde cerrahi modifikasyona gitmektedir. Estetik Plastik Cerrahi Ulusal Veri Bankası istatistiklerine göre, vajinoplasti, labioplasti ve klitoral başlık küçültme ameliyatları 2020’den 2021’e kadar sırasıyla %374, %36 ve %128 oranında artmıştır2.
Çeşitli kimyasal maddeler içeren kişisel bakım ürünleri (KBÜ) veya makyaj ürünleri (MÜ) de dahil olmak üzere kozmetikler günlük hayatta yaygın olarak kullanılmaktadır3, 4. Kozmetik kullanımı ile benzofenon, paraben ve ftalat gibi maddelere artan kişisel maruziyet arasındaki ilişki çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir5, 6. Ayrıca, bu maddelerden bazılarına, özellikle de ftalat ve fenollere bireysel maruziyetin olumsuz gebelik sonuçlarıyla ilişkili olduğu bildirilmektedir7, 8.
Gebe kadınlar (GK) melazma, stria veya akne gibi çekici olmayan cilt değişiklikleri yaşayabilir. Aynı şekilde doğum yöntemlerine bağlı olarak genital bölgede bazı sorunlar lohusalık döneminde de var olabilir. Genel kozmetik kullanım alışkanlıkları değişebilir ve kozmetik nedenlerle genital bölgede modifikasyon ihtiyacı doğabilir. Bu nedenle kadınlar kozmetiklerdeki kimyasalların potansiyel risklerine karşı savunmasızdır.
Kadınların GKU'ya yönelik tutumlarını ve bu prosedürlere yönelik taleplerini anlamak, sağlık çalışanlarının farkındalığına ve bilgisine katkıda bulunacaktır. Bu çalışma, kozmetik kullanım parametrelerindeki (kozmetik ürün seçim kriterleri, kozmetik ürün seçiminde dikkate alınan bilgi kaynakları, düzenli olarak kullanılan kozmetik ürünler) değişiklikleri, GKU bilgisini ve gebelik/doğum sonrasında GKU'ya yönelik tutumları veya gebelik/doğum durumunda amaçlanan değişiklikleri değerlendirmeyi amaçlamıştır. İkinci olarak, Kadın Genital Kendilik Algısı ölçeği (KGKAÖ) ile GKU'ya yönelik tutumlar arasındaki ilişkiyi değerlendirdik.
GEREÇ VE YÖNTEMLER
Çalışma Popülasyonu
Bu kesitsel ankete dayalı çalışma, Nisan 2023 ve Ekim 2023 tarihleri arasında üçüncü basamak sevk hastanemizin kadın hastalıkları ve doğum (OB/GYN) polikliniğinde gerçekleştirilmiştir.
Çalışma popülasyonu üç gruptan oluşmuştur: GK, üreme çağındaki gebe olmayan kadınlar (GOK) ve lohusa kadınlar (LK). Aynı coğrafi bölgeden çalışmaya katılmayı kabul eden ve bilgilendirilmiş onam veren 18-45 yaş arası kadınlar çalışmaya dahil edilmiştir.
Grup dışlama kriterleri şunlardı
• Gebelikte depresyon, ektopik veya molar gebelik, GK için intrauterin anomalili bir fetüse sahip olmak;
• LK için ≥6 hafta önce doğum yapmış olmak, postpartum depresyon, konjenital anomalili bebeğe sahip olmak;
• GOK için önceki gebelik öyküsü, mevcut gebelik, puerperal veya perimenopozal dönemde olma.
Çalışma, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından onaylanmış (karar no: 2023.28.02.06, tarih: 28.02.2023) ve 2000 yılında revize edilen 1975 Helsinki Bildirgesi’nin ilkelerine uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Tüm katılımcılar çalışmaya katılmadan önce bilgilendirilmiş onam imzalamışlardır.
Veri Toplama
Tüm katılımcılardan GK ve LK grupları için sosyo-demografik verileri (yaş, eğitim durumu, sosyo-ekonomik durum, ikamet, meslek) ve obstetrik verileri (gebelik haftası, doğum haftası, doğum ağırlığı, önceki gebelik sayısı, ilk anne yaşı, erken doğum, çoğul gebelikler, doğum yöntemi, abortus) içeren kendi kendine uygulanan bir anket doldurmaları istenmiştir.
Kozmetik seçim kriterleri (içerik, fiyat, marka, koku, doktor veya arkadaş tavsiyesi, görünüm, alışkanlık, kullanıcı yorumları, net içerik, ambalaj, memnuniyet), kozmetik seçerken dikkate alınan bilgi kaynakları (reklamlar, sosyal medya fenomenleri, dermatolog veya arkadaş tavsiyesi, İnternet, estetisyenler, TV programları, bloglardaki kullanıcı yorumları), satın alma sıklığı (ayda bir, üç ayda bir, yılda iki kez, yılda bir kez, diğer), makyaj malzemesi seçimleri (yağsız, alkolsüz, parabensiz, cilasız, komedojenik olmayan, doğal) ve düzenli olarak kullanılan kozmetik ürünler bir OB/GYN asistanı tarafından her bir kadına doğrudan sorularak belirlenmiştir.
Kullanım alışkanlıkları 36 kozmetik ürün için belirlenmiştir: 14 MÜ (allık, liner, ruj, maskara, göz farı, eyeliner, göz kalemi, kaş farı, pudra, kapatıcı, fondöten, makyaj temizleyici, oje ve oje çıkarıcı) ve 22 KBÜ [sekizi genel bakım için (güneş kremi, nemlendirici krem, sabun, duş jeli, vücut peelingi, parfüm, deodorant, ve kolajen hapları), yüz için yedi (günlük yüz kremi, yüz gece kremi, yüz temizleyici, yaşlanma karşıtı serum, yüz maskesi, yüz toniği ve yüz peelingi), genital bölge için dört (temizleyici, bakım losyonları, deodorant ve beyazlatıcı krem) ve saç için üç [şampuan, boya ve maske)]. Kozmetik kullanımı, sıklığa bakılmaksızın genel ve düzenli kullanıma göre değerlendirilmiştir.
GKU [labioplasti, vajinoplasti (sıkılaştırma, gençleştirme)], perineoplasti, vulvar veya perianal ağartma, lazer, sezaryen (C/S) skar revizyonu, hymenoplasti, klitoral başlık küçültme, G-noktası büyütme) hakkında yeterli bilgiye sahip olma düşüncesi ve herhangi bir GKU yaptırma isteği, bir OB/GYN asistanı tarafından doğrudan sorularak belirlenmiştir.
Gebelik veya doğum sonrasında kozmetik kullanım parametrelerindeki değişiklikler/niyet edilen değişiklikler ve GKU yaptırma isteği aşağıdaki soru sorularak değerlendirilmiştir: “gebeliğin/doğumun başlangıcından bu yana (veya gebelik/doğum durumunda), GKU ile ilgili kriterlerin/bilgi kaynaklarının kullanımını değiştirdiniz mi (veya değiştirecek misiniz)?” (Evet/Hayır).
Son olarak, yedi maddeden oluşan Likert tipi dört puanlı (1: Kesinlikle katılmıyorum ile 4: Kesinlikle katılıyorum) bir öz bildirim anketi olan bir öz bildirim anketi olan KGKAÖ uygulanmıştır9. Toplam olası puan 7 ile 28 arasında değişmekte olup, daha yüksek puan daha iyi genital benlik imajına işaret etmektedir.
İstatistiksel Analiz
G*Power 3.1.9.4 programı yardımıyla c2-test ailesi kullanılarak hesaplanan 0,30 etki büyüklüğü ve 0,05 alfa tipi hata ile örneklem büyüklüğümüz için istatistiksel güç 0,872 idi.
Değişkenlerin normalliğini değerlendirmek için Shapiro-Wilk testi kullanılmıştır. Normallik bulgularına göre, sürekli değişkenler ortanca [çeyrekler arası aralık (IQR)] olarak sunulmuş, iki grup arasındaki karşılaştırmalar için Mann-Whitney U testi ve üç grup arasındaki karşılaştırmalar için Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır (örneğin KGKAÖ). Kategorik değişkenler n (%) olarak raporlanmıştır. Kategorik değişkenleri (örneğin sosyo-demografik veriler, GKU/kozmetiklere yönelik tutumlar) karşılaştırmak için Pearson c² veya Fisher’in kesin testi kullanılmıştır. İkili karşılaştırmalar, ki-kare testinin bulgularının anlamlı olması halinde Bonferroni düzeltmesi ile post-hoc testi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Kriterlerin, bilgi kaynaklarının, kozmetik kullanımının (MÜ veya KBÜ), makyaj malzemelerinin ve GKU’nun hamilelik öncesi ve sonrası veya doğum öncesi ve sonrası oranlarını karşılaştırmak için McNemar’ın c² testi kullanılarak çapraz analiz yapılmıştır.
İstatistiksel analiz için SPSS v.25 (IBM Corp, Armonk, NY, ABD) yazılımı kullanılmış ve p-değeri <0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
BULGULAR
Sosyo-demografik ve Obstetrik Veriler
Katılımcıların sosyo-demografik ve obstetrik verileri Tablo 1’de sunulmuştur. GK için ortanca (IQR) gebelik haftası 35 (33-37) idi. GK'nın 6’sı (%7,1) ikinci trimesterde, 79’u (%92,9) ise üçüncü trimesterdeydi. Çoğul gebelikler 98 GK’nın 8’inde (%8,2) meydana gelmiştir.
LK için ortanca (IQR) doğum haftası 38 (37-39) idi. Erken doğum 14 (%22,6) kadında gerçekleşmiştir. Ortanca (IQR) doğum ağırlığı 3200 g (2760-3500) idi. Düşük doğum ağırlığı 8 (%14) doğumda görüldü ve hiçbir bebek yüksek doğum ağırlığına sahip değildi. Doğum şekilleri 22 (%22,9) LK’de vajinal, 74 (%77,1) LK’de C/S idi ve 96’sının 4’ünde (%4,2) çoğul gebelik vardı.
Genital Kozmetik Uygulamalar Ve KGKAÖ Skorları
Çalışma gruplarının GKU ve KGKAÖ skorları Tablo 2’de sunulmuştur. Labioplasti dışında, çalışma grupları arasında GKU açısından anlamlı bir fark yoktu; bu oran GOK grubunda en yüksek ve GK grubunda en düşüktü (p=0,015) (Şekil 1).
KGKAÖ puanları en az bir GKU yaptırmak isteyen katılımcılarda (medyan, IQR=21, 18-25) istemeyenlere (medyan, IQR=23, 20-27) kıyasla anlamlı derecede düşüktü (p=0,015). GKU yaptırmayı düşünme ile eğitim düzeyi hariç sosyo-demografik veya obstetrik özellikler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. GK, GOK ve LK gruplarında, GKU yaptırmayı düşünen kadınların sırasıyla %44,8’i, %76,54i (Z-skoru=3,9, p=0,004) ve %35’i üniversite veya daha yüksek eğitim düzeyine sahiptir (p=0,008).
GKU ile İlgili Değişen Tutumlar
Diğer gruplara kıyasla daha fazla sayıda GOK gebelik veya doğum durumunda GKU'lara yönelik tutumlarının değişeceğini belirtmiştir (sırasıyla p<0,001 ve p<0,001) (Tablo 3). GK’nın GKU’ya yönelik tutumları gebelik öncesi veya GK'ların GKU'lara yönelik doğum durumunda olanlara benzerdi (p>0,05). Benzer şekilde, GK'ların tutumları da gebelik ve gebelik öncesine kıyasla benzerdi (p>0,05).
Çaprazlama analizine göre, lazer prosedürü isteyen GOK'ların çoğu bunu hamilelik sırasında yaptırmayacaklarını belirtmiştir (p=0,006). Buna ek olarak, 10 ve 16 kadın sırasıyla gebelik ve doğum durumunda C/S skar revizyonu yaptıracaklarını belirtmiştir (p=0,002) (Tablo 4). Diğer GKU'lara yönelik tutumlar, hamilelik veya doğum durumunda amaçlanan tutumlara benzerdi (p>0,05).
Kozmetik Ürün Kullanımı
Kozmetik seçim kriterleri, bilgi kaynakları ve kozmetik satın alma sıklıkları Tablo 5’te özetlenmiştir. Kozmetik seçim kriterleri 34 (%36,2) GK ve 14 (%15,2) LK'da gebelik öncesine kıyasla ve 49 (%69,5) GOK'ta gebelik durumunda değişmiştir (p<0,001). Ek olarak, kozmetik seçim kriterleri doğumdan sonra 13 (%14) GK, 16 (%18,2) GK ve 38 (%46,3) GOK'ta doğum durumunda değişmiştir (p<0,001). Seçim kriterleri, gebelik veya doğum olgusunda GOK için içerik ve doktor tavsiyesi, doğum olgusunda ise GK için içerik olmuştur.
Kozmetik seçiminde dikkate alınan bilgi kaynakları 13 (%15,1) GK ve 6 (%6,5) LK'da gebelik öncesine kıyasla, 25 (%31,3) GOK'ta ise gebelik durumunda değişmiştir (p<0,001). Öte yandan, doğumdan sonra 4 (%4,3) LK, 9 (%10,2) GK ve doğum olgusunda 24 (%30) GOK tarafından bir değişiklik bildirilmiştir (p<0,001). Gebelik veya doğum olgularında, dermatologların tavsiyesi GOK için önde gelen bilgi kaynağı olmuştur. Benzer şekilde, dermatologların tavsiyesi doğum durumunda GK arasında en sık rastlanan bilgi kaynağı olmuştur.
Düzenli olarak MÜ kullanan katılımcıların oranları Şekil 2’de sunulmuştur. GK grubunda altı kadın gebelikte fondöten kullanmaktan vazgeçtiğini belirtmiştir (p=0,031). GK veya LK gruplarındaki diğer değişiklikler anlamlı değildir. GOK grubundaki önemli değişiklikler Tablo 6’da sunulmuştur.
Çalışma gruplarına göre tercih edilen makyaj malzemeleri Tablo 7’de özetlenmiştir. GK grubunda, dokuz kadın (%10,2) makyaj malzemelerinde hamilelik öncesine kıyasla bir değişiklik olduğunu belirtirken, dört kadın (%4,6) doğum durumunda değişiklik yapma niyetinde olduğunu belirtmiştir. GOK grubunda 16 (%20,5) ve 12 (%15,4) kadın sırasıyla gebelik ve doğum durumunda makyaj malzemelerinde değişiklik yapma niyetinde olduğunu belirtmiştir; ancak bu değişiklikler istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05).
Düzenli olarak KBÜ kullanan katılımcıların oranları Şekil 3’te sunulmuştur. Yüz kremi (p<0,001), duş jeli (p=0,035), yaşlanma karşıtı serum (p=0,003), yüz gece kremi (p=0,002), yüz temizleyici (p<0,001), yüz peelingi (p=0,013), güneş kremi (p=0,001), nemlendirici krem (p=0,002), saç boyası (p=0,001) ve kollajen hapı (p=0,001) kullanımı GOK grubunda anlamlı derecede daha sıktır. Tüm katılımcılar birden fazla KBÜ kullanmıştır. Gebelik veya doğum olgularında KBÜ kullanımında hiçbir grupta önemli bir değişiklik olmamıştır.
TARTIŞMA
Bu çalışma, GK, GOK VE LK'da yaygın olarak kullanılan 36 kozmetik ürün için GKU'lara yönelik tutumlar ve genel kullanım şekilleri hakkında bilgi vermektedir. Tüm gruplardaki katılımcıların yarısından fazlası GKU'lara yönelik olumsuz tutumlara sahiptir. KGKAÖ puanları gruplar arasında önemli bir farklılık göstermese de, en az bir GKU'ya sahip olmak isteyen kadınlar arasında puanlar önemli ölçüde daha düşüktü. Hamilelik veya doğum durumunda, kozmetikler için önde gelen bilgi kaynağı dermatolog tavsiyesi olup, GOK grubunda tercih kriterleri içerik ve doktor tavsiyesi olmuştur. Doğum durumunda GK için tercih edilen bilgi kaynağı içerik maddeleri ve dermatolog tavsiyesi olmuştur.
Genital Kozmetik Uygulamalar ve KGKAÖ Puanları
Birçok kadın doğum, fiziksel faktörler veya menopoz nedeniyle cinsel organlarında cinsel yaşamı, öz-bilinci ve yaşam kalitesini etkileyen istenmeyen değişiklikler yaşar. Günümüzde, bu istenmeyen değişiklikler GKU ile iyileştirilebilir.
Kadınlar arasında GKU'yu yönelik artan talepte, sosyal medya, İnternet ve TV’deki bilgiler veya normal genital anatomi hakkında doğru bilginin olmaması da dahil olmak üzere birçok faktör rol oynamaktadır. Buna ek olarak, kadınların güzellik algıları modifiye edilmiş vulva görüntülerine maruz kalarak değişebilir10. Bu nedenle, genital öz imajla ilgili memnuniyetsizlik de GKU'ya yönelik artan talebin nedeni olabilir. Öte yandan, bekaretin büyük önemi gibi kültürel veya dini nedenler, kadınların hymenoplasti gibi GKU talep etmelerine neden olabilir. Türkiye’de kadın nüfusu arasında GKU'nun kesin istatistiklerini veya kadınların ya da sağlık çalışanlarının GKU hakkında ne kadar bilgiye sahip olduğunu bilmiyoruz. Bu nedenle, bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
Katılımcıların çoğu GKU hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını düşünmektedir. Ayrıca, tüm gruplardaki kadınların yarısından fazlası GKU'ları istemediklerini belirtmiştir (Tablo 2). Bu tutum, GKU hakkındaki bilgi eksikliğine veya çalışma popülasyonundaki utangaçlık ve genital sorunlara özel yaklaşımlara bağlanabilir. Diğer atfedilebilir nedenler ise bu tür prosedürler için ödeme yapabilecek mali kaynaklar ve eğitim seviyesidir. Tüm gruplarda katılımcıların çoğu düşük/orta gelirlidir. GOK ve LK gruplarında GKU yaptırmayı düşünenler arasında üniversite ve üzeri eğitim düzeyine sahip kadınların oranı anlamlı derecede yüksektir. Bu nedenle, eğitim seviyesi düştükçe GKU'ya yönelik bilgi veya olumlu tutumların da azaldığı tahmin edilmektedir.
En çok arzu edilen GKU, GK için lazer, perianal/vulvar ağartma ve vajinoplasti, GOK için lazer, labioplasti, vulvar ağartma ve vajinoplasti ve LK için labioplasti, lazer, C/S skar revizyonu, vajinoplasti ve vulvar ağartma olmuştur. GOK grubunda, gebelik veya doğum durumunda GKU'ya yönelik tutumlarını değiştirmeyi düşünen kadınların oranı diğer gruplara kıyasla anlamlı derecede yüksektir. Gebe ve lohusa kadınlar, gebelik öncesi veya sonrasına kıyasla ya da doğum durumunda benzer tutumlara sahipti. Bununla birlikte, GOK için sadece lazer ve C/S skar revizyonuna yönelik tutumlar önemli ölçüde değişmiştir. Kadınların çoğunluğu hamilelik durumunda lazere karşı olumsuz tutum sergilemiştir. C/S skar revizyonu, kadınların hamilelik veya doğum olgularında yaptıracakları GKU'ların başında gelmektedir (Tablo 4).
GKU arayışı, genital benlik imajının yaşam kalitesi, genital görünümden memnuniyetsizlik veya cinsel performans üzerindeki olumsuz etkisi ile ilişkili olabilir1, 10. Literatürle uyumlu olarak, GKU isteyen kadınlarda KGKAÖ puanları anlamlı derecede düşüktü. Ancak katılımcılar depresyon, anksiyete veya vücut dismorfik bozukluğu gibi psikolojik geçmişleri açısından değerlendirilmemiştir.
Kozmetik Ürün Kullanımı
Çoğu KBÜ, özellikle de şampuan, duş jeli, nemlendirici krem, parfüm ve deodorant gibi genital hijyen ve cilt bakım ürünleri, literatürle uyumlu olarak beklendiği gibi tüm çalışma grupları tarafından yaygın olarak kullanılmıştır11, 12. Bununla birlikte, GOK diğer çalışmalara kıyasla gebelik dışında genellikle daha az KBÜ ve MÜ kullanmıştır13-16. Yüz kremleri (gündüz ve gece), yüz temizleyiciler, yaşlanma karşıtı serumlar, yüz peelingi, saç boyaları, güneş kremleri, nemlendirici kremler, duş jelleri ve kolajen hapları dahil olmak üzere bazı KBÜ kullanımları GK ve LK’de GOK’ye kıyasla önemli ölçüde daha düşüktü. Ancak, bu eğilimin KBÜ'nün potansiyel zararlı etkilerine ilişkin farkındalıktan mı yoksa bu dönemlerde kadınların öz bakımlarının azalmasından mı kaynaklandığı belirsizdir. Benzer şekilde, allık, ruj, göz farı, pudra, makyaj temizleyici, oje ve oje çıkarıcı dahil olmak üzere bazı MÜ kullanımı GK ve LK'de önemli ölçüde daha düşüktü. Öte yandan, GOK’ların önemli bir kısmı hamilelik durumunda allık, pudra ve kapatıcı; hamilelik veya doğum olgusu durumunda ise ruj, maskara, makyaj temizleyici ve fondöten kullanmayı bırakmayı düşünmektedir. Ancak, muhtemelen çalışma grupları arasındaki eşit olmayan eğitim seviyeleriyle ilgili olarak, diğer gruplarda değişiklikler ya da değişiklik niyetleri önemsizdi.
GK’de kozmetik kullanım alışkanlıkları üzerine yapılan çalışmaların çoğu, farklı KBÜ veya MÜ için 24 ila 48 saatlik hatırlama anketleri kullanarak veri toplamıştır11, 12, 17, 18. Marie ve ark.16 gebe olan ve GOK kullanım sıklığına bakılmaksızın kozmetiklerin rutin kullanım alışkanlıkları hakkında bir anket çalışması gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada, GK tarafından en sık vazgeçilen ürünler oje, oje çıkarıcı ve saç boyası olmuştur. Buna ek olarak, güvenli içerik ve koku kozmetik kullanımını değiştiren kadınlar arasında yeni tercih kriterleri olmuştur. Gebelik durumunda, GOK içerik ve profesyonel tavsiyeyi seçim kriterleri olarak belirtmiştir. Bu çalışmada, az sayıda kadın ev kadını fondöten kullanmaktan vazgeçtiğini belirtmiştir (p=0,031). Belirtilen diğer değişiklikler önemli değildi. Hamilelik veya doğum olgularında, içerik ve doktor tavsiyesi tercih kriterleri olmuştur.
Çalışmanın Kısıtlılıkları
Bu çalışmanın, küçük örneklem büyüklüğü ve kesitsel ve öz bildirim anketi tasarımı nedeniyle potansiyel bilgi yanlılığı gibi bazı kısıtlamaları bulunmaktadır. GKU’ya yönelik tutumları ve kozmetik kullanım yaygınlığını etkileyebilecek olası karıştırıcılar (eğitim düzeyi, medeni durum ve çalışma durumu) çalışma grupları arasında homojen değildi. GK’nin %93,3’ü üçüncü trimesterde olduğundan, kozmetik kullanım alışkanlıkları veya GKU'ya yönelik tutumlar hakkında potansiyel bir hatırlama yanlılığı olabilir. Bu çalışma gebelik dönemlerine göre kullanım alışkanlıklarını değerlendirememiştir. Ayrıca, kadınların kozmetiklerle ilgili risk algıları da analiz edilmemiştir. GKU'ya yönelik tutumlar ile obstetrik özellikler arasında anlamlı bir ilişki bulunmamasına rağmen, LK’ların %77’si C/S ile doğum yapmıştır, bu da vajinal doğumun GKU talepleri üzerindeki etkilerinin hafife alınmasına neden olabilir. Son olarak, çalışma kadınların GKU hakkındaki tam bilgi düzeyini tek tek değerlendirememiştir.
SONUÇ
Bu çalışma, GK, GOK ve LK'da GKU ve kozmetik kullanımına yönelik tutumları karşılaştırmıştır. Bu çalışmanın bulguları, sağlık çalışanlarının kadınları gebelik veya lohusalık sırasında GKU ve kozmetik kullanımı hakkında bilgilendirmek için farkındalıklarını artırmaya yardımcı olacaktır. Bu çalışmanın bulgularını doğrulamak ve ilerletmek için genel nüfusu temsil eden daha geniş katılımlı başka çalışmalara ihtiyaç vardır.